Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı bu yıl “Felsefe ve İnsan” temasıyla felsefeyi selamlıyor. Fuarın onur yazarı filozof ve akademisyen İoanna Kuçuradi, onur konuğu ülke ise Almanya.
SabitFikir’in Kasım 2016 tarihli 69. sayısı da İstanbul Kitap Fuarı’nın “Felsefe ve İnsan” temasından yola çıkan bir dosya yazısıyla yayımlandı. Dosya yazısında Seda Ateş, felsefe ve edebiyatın derin ilişkisinde odaklanıyor ve “Felsefe ve edebiyatın ilişkisi nerede başlar?” sorusunun peşine takılıyor:
“‘Yeni Hayat’ felsefi bir roman mıdır; ‘Sofie’nin Dünyası’na felsefe sözlüğü diyebilir miyiz; ‘Küçük Prens’ çocuk romanı mıdır, yoksa felsefe metni midir; ‘Alice’in Harikalar Diyarındaki Maceraları’ edebiyata mı, bilim felsefesine mi aittir? Bütün bu soruların temelinde bir soru var aslında: Felsefe ve edebiyatın ilişkisi nerede başlar? Sanırım anlatıda...”
SabitFikir orta sayfalarının vazgeçilmezi Kararsız Okur infografiği de, her zamanki gibi kapak konusunu destekliyor. Murat Can Aşlak’ın hazırladığı ve Onur Atay’ın resimlediği Kararsız Okur bu ay Büyük Felsefe Okulu’nun kütüphanesine götürüyor bizi.
Ece Karaağaç ise bu sayıda Söyleşi sayfalarına, gençlerle felsefe arasında bir bağ kurmaya çalışan, Haydarpaşa Anadolu Lisesi felsefe öğretmeni Dilek Baştuğ’u konuk ediyor. Konu, felsefe olimpiyatları.
Güncel meseleler ve güvenilir kitap eleştirileri için…
SabitFikir bu sayıda, yakın geçmişte kaybettiğimiz usta sinemacı, yazar, tarihçi Giovanni Scognamillo’yu F. Cihan Akkartal’ın yazısıyla anıyor.
Sinema sayfalarında Abbas Bozkurt, Philippe Djian’ın Vay... romanından uyarlanan O Kadın’ı Isabelle Huppert’i merkeze alarak değerlendiriyor. Mert Tanaydın, Dünyadan sayfalarına uzun bir aradan sonra geri dönen ünlü romancıları konuk ediyor. ÇizgiRoman sayfalarında ise Levent Cantek, Neil Gaiman’ın kültleşmiş çizgi romanı Sandman’ı değerlendiriyor.
SabitFikir’in bu sayısında ayrıca Türker Armaner, Yekta Kopan, Truman Capote, Lydie Salvayre, Tayfun Pirselimoğlu, Elena Ferrante, Murathan Mungan, Javier Marias, Hüsnü Arkan, Gabriel García Márquez ve Hasan Ali Toptaş’ın eserlerini güvenilir eleştirmenler A. Ömer Türkeş, Burcu Bayer, Ali Bulunmaz, Nazan Maksudyan, Melisa Kesmez, Can Semercioğlu, Seval Şahin, Irmak Zileli, Müge Karahan, Ahmet Ergenç ve Aydın Baran Gürpınar yorumluyor.
NesneKitap sayfasında H. Burak Kuyaş Edebiyatta Mimarlık adlı çalışmayı incelerken; Değini sayfasında Ani Ceylan Hazinedar Robert Burton’ın Türkçeye çevrilmesi uzun yıllardır beklenen Melankolinin Anatomisi kitabını değerlendiriyor. Müzik sayfalarında Hilmi Tezgör son günlerde adından sıkça bahsettiğimiz iki müzisyeni, Bob Dylan ve Bruce Spingsteen’i misafir ederken; Yankı Enki ise, BaşkaDünyalar’da yalandan arınmış bir toplumun hikayesini, China Miéville’in Elçilik Kenti kitabını ele alıyor.
KuşBakışı sayfaları da bu ay Gaye Boralıoğlu’nu ağırlıyor. Yazarın çalışma masasının fotoğrafına, halen üzerinde çalışmakta olduğu kitabından tadımlık bir alıntı eşlik ediyor.
SabitFikir'in kapak illüstrasyonu Sedat Girgin’e ait. Ancak çizimler bununla sınırlı değil; iç sayfalarda dikkatli gözler, çok sayıda yetenekli ve genç çizerle de karşılaşıyor.
SabitFikir'i nereden bulacağız?
Yayın yönetmenliğini Ceyhan Usanmaz'ın yaptığı SabitFikir’i tüm D&R’lardan satın alabilirsiniz; idefix paketleriyle ise ücretsiz. SabitFikir’in içeriğini ve daha fazlasını www.sabitfikir.com adresinde bulmak mümkün.
Editörden
Ceyhan Usanmaz
Sanırım pek duymayan kalmamıştır ama yine de, en azından ana başlıklar halinde hatırlatabiliriz: Bildiğiniz gibi bu yıl 35.’si gerçekleştiriliyor Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı’nın. 12-20 Kasım tarihleri arasında, Beylikdüzü’ndeki Tüyap İstanbul Fuar ve Kongre Merkezi’nde... Bu yıl “Felsefe ve İnsan” temasına sahip fuarın onur yazarı da filozof-akademisyen Ioanna Kuçuradi. Onur konuğu ülke olarak ise Almanya belirlendi; Almanya, “Sözcüklerin Etkisi-Worte Bewegen” sloganıyla fuara konuk oluyor.
(Yazının tamamı için tıklayınız.)
Dosya yazısından
Seda Ateş
“Bir gün bir kitap okudum ve bütün hayatım değişti.” Sene 1994. O vakitler dilimize pelesenk olan bu cümle, Orhan Pamuk’un Yeni Hayat kitabının açılış cümlesi. Hafızam beni yanıltmıyorsa, Yeni Hayat’la birlikte ilk kez yeni yayımlanmış bir kitap ana haber bültenlerine konu olmuş, reklamları dört bir yanı sarmış, edebiyat okuru olsun olmasın herkeste merak uyandırmış, “çok satan” kavramıyla tanışmamızı sağlamıştı. Kitabı okuyanlar, okumayanları biraz da hor görerek okumaları tavsiyesinde bulunuyor, fakat kitabın konusu sorulduğunda birkaç muğlak cümleyle geçiştiriyorlardı. Aşk, kitap, yolculuk, yeni bir hayata ve arayışa dair felsefi düşünceler… Peki, Yeni Hayat felsefi bir roman mıydı, yoksa okur konusu bir nebze de olsa belirsizlik taşıyan romanların felsefi öğeler barındırdığını düşünmek kolaycılığını mı âdet edinmişti?
(...)
Dilek Baştuğ ile söyleşi
Ece Karaağaç
"Bence bir öğrenciyi “felsefeye yatkın kılan” temel öğe, özgür düşünceye ne kadar yatkın olduğu. Malum “tez-antitez-sentez” üçlemesi. Düşünce üretirken herhangi bir dogmanın etki alanından uzak kalmak birinci koşul. "
(...)
Görseller: Sedat Girgin, Fatih Öztürk
Yeni yorum gönder