Bu haftanın şahane bir kitabı oldukça sıradışı. Hem yazarı hem yayınevi hem de türü itibariyle öyle. Şahane Bir Kitap okurları çocuk edebiyatına karşı temkinli olduğumu bilirler. Ama bazen tedbiri elden bırakmak geriyor, heveslerin önüne geçilemiyor. Çünkü eleştiri konusunda ne kadar cimri olursam olayım, iş çocuk kitapları ve masal okumaya geldi mi, kendimi durduramam. Ama çocuk kalbimle okuyup sevdiklerimi, büyük aklımla etkilenip kendimi kaptırdıklarıma karıştırmaktan korkar, çocuk edebiyatıyla ilgili hemen hiç eleştiri yazmam. Dediğim gibi, bazen hevesler baskın çıkıyor!
Çocukken çok sevdiğim neredeyse eşanlamlı iki kelime vardı: Macera ve serüven! Macera ya da serüven, hangisini kullanırsam kullanayım fark etmez, benim için anlamının ötesinde kitap okumak demekti. Çünkü çocuk hayatımın içinde macera yaşamanın ancak okumak yoluyla olacağını çok erken bir vakitte anlamıştım. Okuyarak çıkıyordum macera dolu yolculuklara ben. Dünyanın türlü yerlerine gidiyor, tuhaf, komik ve ilgi çekici kahraman-arkadaşlarımla esrarlı yolculuklara katılıyor, nice çözülemez gizemi çözüyor, kötülerin foyasını ortaya çıkarıyordum. Bir de elbette yetişkinlerin hiç bilmedikleri, varlığını zaten kabul etmeyecekleri alternatif büyülü dünyalarım vardı. Hayvanların konuştuğu, doğaüstü güçlerin hüküm sürdüğü ve iyiliğin her zaman galip geldiği dünyalar... Bu olağanüstüdünyalar bilirdim ki illa bu yaşadığım dünyaya sızar, onu daha iyi, daha doğru ve kuşkusuz ki daha eğlenceli bir hale getirirdi. Ve okumazsam eğer, bunların hepsi, yok demekti.
İşte Hakan Bayhan'ın kaleminden çıkma “Maceraperest Kerem'in Serüvenleri” beni kendine böyle çekti. Bahçedeki incir ağacının dibinde tıpkı benim çocukluğumda hep arayıp bulduğum dünyalara benzeyen bir karınca dünyası bulan ve kendi dünyasından olağanüstünün dünyasına geçebilen Kerem'in serüvenlerine ben de böyle dahil oldum.
Kahramanımız Kerem, evinin bahçesindeki incir ağacının dibinde Kaninda adlı karıncalar ülkesini keşfediyor. Ona bu keşfinde ve macerasında serçe Nino ile karınca prenses Mari eşlik ediyor. Ancak her iki dünya arasında Kerem'in başına gelecekler var, üstelik de doğumgününe tam bir gün kala!
Bahçedeki İncir Ağacı, gazeteciliğe uzun yıllarını vermiş usta bir ismin elinden çıkma şahane bir çocuk kitabı. Yarattığı dünya, bir çocuğun içinde yaşattığı merak ve yaşama hevesini ortaya koyuşu ve hikayeler aracılığıyla bir ömür içimizde yaşattığımız serüven ruhuna dokunuşuyla sıkı bir çocuk kitabı çıkarıyor ortaya yazar.
Ve son olarak Bahçedeki İncir Ağacı vesilesiyle yayın hayatımıza oldukça farklı bir yayın anlayışıyla katılan Yitik Ülke Yayınları'na değinmek isterim. Özenli baskıları, kendine özgü kapak tasarımları, genç yazarları ortaya çıkarma çabalarıyla dikkate değer çalışmalara imza atıyorlar. Ve gezi ruhuna değmeyi hiç bırakmıyorlar. Kısacası macera başladı ve devam ediyor!
* Görsel: Lida Enche
Yeni yorum gönder