Dosya Arşivi
Dosya // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Barış Bıçakçı’nın yeni kitabı Seyrek Yağmur’u çözümlemek için okurların elinde şu deliller vardır: Kitap kapağı ve kitap arkası yazısı birer adet, yazarın doğduğu yer ve yıldan başka pek bir şey içermeyen özgeçmiş, Google görsel aratma algoritmaları yüzünden ebediyen yüzüne giydiği Seyfi Teoman fotoğrafı, bugüne kadar yazdığı romanlarla kurduğu edebiyat evreni, yarattığı kahramanlara k
//php print_r ($fields); ?>
Keşfet'in bu ayki konuğu Merih Akoğul.
Sizlere keşfetmeniz için Paul Auster'in Kırmızı Defter isimli kitabını öneriyor, hem de kendi el yazısıyla!
Bu kitaptan altını çizdiği cümle ise şöyle: "Cebinde bir kalem varsa, büyük bir olasılıkla bir gün onu kullanmaya başlamak gelecektir içinden."
//php print_r ($fields); ?>
“Eski pilot, ex-kaptan” Remzi Ünal karakterinin ortaya çıktığı masanın yakınlarında eski uçak göstergelerine rastlamamız şaşırtıcı değildi ama Remzi Ünal’ın aynı zamanda “bir özel dedektif” olduğunu hatırlatan bir tabancayla karşılaşmak bizi korkutmadı değil... Elbette oyuncaktı! Ne de olsa Remzi Ünal da pek sevmez tabancaları...
//php print_r ($fields); ?>
Yalçın Tosun’u, Bir Nedene Sunuldum kitabıyla 2016 Yunus Nadi Öykü Ödülü’nü kazandığının açıklandığı günlerde ziyaret ettik. Üstelik doçentlik tezinin yazımı tamamlanmış, hukuk kitapları çalışma masasının biraz daha kenarına çekilmişti. Ama anlaşılan o ki, ister bir hukuk metni yazılıyor olsun ister kurgu, müziğin merkezi konumu hiç değişmiyor...
//php print_r ($fields); ?>
Edebiyat-mekan ilişkisi tartışıladursun, bizler bugün kelimenin en basit anlamıyla şehirlerimizde, sokaklarımızda, kahvelerimizde, meydanlarımızda, meyhanelerimizde edebiyatın izini arıyoruz.
//php print_r ($fields); ?>
Safveti Ziya, 1875 yılında, varsıl bir ailenin çocuğu olarak İstanbul’da dünyaya gelmiş. Dönemin yüzü Batıya dönük hocalarından özel bir eğitim aldıktan sonra Galatasaray Sultanisi’ne girmiş ve burada kendisini entelektüel manada geliştirecek bir topluluğun parçası olmuş.
//php print_r ($fields); ?>
2016’nın bir adı da "Shakespeare 400" olacak. Ozanın ölümünün 400. yılı anmaları da bir edebiyat olayına mı, yoksa turistik bir kültür pazarlamasına mı dönüşecek göreceğiz. Shakespeare acaba güncellenebilecek mi?
//php print_r ($fields); ?>
Erik Satie’nin en çok "Gymnopédies" ve "Gnossiennes" isimli besteleriyle tanındığına, sevildiğine kimsenin itirazı olmaz. Hatta yaşarken, kendisinin de itirazı olmamış ama müziğinin “sıkıcı” olduğunu da söyleyip durmuş. Satie’yi tanımayanların bile bu parçaların melodilerini duymuş olmaları yüksek ihtimal. Kulağı modern müziğe açık olanları kastediyorum elbette.
//php print_r ($fields); ?>
Boris Vian’ın yıllar içinde klasikleşmiş, birçok dile çevrilmiş ve hatta 2013’te Michel Gondry tarafından aynı adla sinemaya da uyarlanmış, ilham verici eseri Günlerin Köpüğü gerçeküstü arka planıyla belki gerçekten de en çok çizgi romana yakışacak bir metin. Çünkü Boris Vian’ın, adeta gördüğü rüyayı kaleme aldığı bir eser bu.