Eleştiri Arşivi
Eleştiri // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Çocuklara yönelik cinsel istismar, en sık yaşanan ama en çok üzeri örtülen toplumsal sorunlardan biri olarak öne çıkıyor. Sadece Türkiye’de değil, dünyanın hemen her yerinde, insan denen yaratığın bulunduğu her alanda yaşanabilen bu korkunç travmanın izleri ise, çocuklukla birlikte ne yazık ki bitmiyor.
//php print_r ($fields); ?>
Éric Faye, 2008'de yaşanmış ve tüm Japonya'da birçok gazetede yer verilen haberden yola çıkıp Nagazaki adlı romanı kaleme almış. Kitap, 2010'da l'Académie Française Grand Prix ödülü de kazanmış. Ama bunları bir kenara bırakalım. Çünkü Nagazaki'nin hem konusu hem de iki kahramanı hayli ilginç bir kurguda buluşmuş.
//php print_r ($fields); ?>
Kitapçıya girdiğimde, zarif kapağıyla ilgimi çeken Kelime Defteri'nin, çok kıymet verdiğim bir yazarın, Nazan Bekiroğlu'nun kaleminden çıktığını görüyorum. Bekiroğlu, hayatın penceresinden gördüğü manzaraya bakmaya bizleri de tebessümle davet eden bir yazar. Elbette bu nazik davete icabet etmek gerekir...
//php print_r ($fields); ?>
1970'ler, orta okulda olmalıyım, senede bir kaç adet alınan çocuk kitapları yetmiyor, evdeki sınırlı sayıda kitaba da sıradan girişmiş durumdayım. Bernard Malamud'un Kiev'deki Adam’ı da bunlardan.
//php print_r ($fields); ?>
Bir kere her şeyden önce haber değeri var; Semih Gümüş gibi, eleştiriler yazan, dergiler çıkaran, yaratıcı yazarlık dersleri veren bir ismin bu defa bir romanla okuyucu karşısına çıkmasının...
//php print_r ($fields); ?>
Uzak bir dağ kasabasına yetim bir çocuk olarak gelen, fiziksel gücü sayesinde ağır şartlar altında ses çıkarmadan çalışan, âşık olan, savaşa katılıp esir düşen Andreas Egger’in hayatını, tam da onun ömrü gibi basit ve yalın bir biçimde anlatıyor Bütün Bir Ömür. Son zamanlarda okuduğum en çarpıcı romanlardan biri.
//php print_r ($fields); ?>
Apartman denen şekilsiz kayaların içinde yaşamaya başladığımızdan beri dikey bir gürültünün merkezine yerleştik. Altı yönden kuşatılan uygar mağarada sessizliğe muhtaç ve sesten ihraç edilerek hayatını sürdürebilmek modern insanın hak ettiği bir ceza – bununla uzlaşması da olanaksız görünüyor. Ses ile gürültü arasındaki farkı tüm ayrıntılarına kadar listelemek ömrü uzatmayacak.
//php print_r ($fields); ?>
Ferhat Uludere’nin ikinci baskısını Yitik Ülke’den yapan kitabı 1001 Fıçı Bira, herkesin rahatlıkla okuyacağı ve karakterlerini benimseyeceği bir kitap. Burgaz’a kıstırılmış sakinlerinin hayatı, okurunun hayatına benzese de, benzemese de.
//php print_r ($fields); ?>
Julia Kristeva’ya göre Louis-Ferdinand Céline’in evreni çatallıdır, ikiliklerden müteşekkildir: Cehennem ve yazar, ölüm ve kelimeler, cinsellik ve ceset, kadın ve âşık, doğum ve doktor gibi olgular birlikte var olurlar. Yüz yüze, karşı karşıya birbirlerini oluştururlar.
//php print_r ($fields); ?>
Nicedir bir ümitle, kâh fiyakalı arka kapak tanıtım yazılarının gazı, kâh basında çıkan pazarlama amaçlı söyleşilerin ve yüksek satışların etkisi ile (bir romancının romanı hakkında sayfalar boyunca konuşmasını, açıklama yapmasını da hiç anlayamam ya!) elime aldığım yeni çıkan Türkçe romanları birkaç sayfa okuduktan sonra görev ve sorumluluk bilinci ile sıkıntılar içinde, hani belki biraz güzel