Dosya Arşivi
Dosya
//php print_r ($fields); ?>
Ben eski bir Kadıköylü değilim. Son on yılım geçti sadece. Son iki yıldır da tam göbeğinde oturuyorum; evimin altı, yanı bar, bütün sokak bar ve meyhane, ama çok az oturmuşluğum vardır o bar ve meyhanelerde. Gürültü de oluyor çok, ama yine de ayrılmıyorum buradan. Ayrılsam da, daha az gürültülü olan bir yan sokağa geçerim en fazla. Niye mi?
//php print_r ($fields); ?>
Eylülün gelişini yeni kitaplarla kutlamaktan fazlasıyla mesut olan kelebek, birdenbire her zamanki tuhaf sorularından birini sordu bana. “Roman kahramanlarıyla biz fani okurların paylaştığı ortak zevkin ne olduğunu biliyor musun?” Ben onun kadar zeki olmadığımdan hemen cevap veremedim elbette.
//php print_r ($fields); ?>
Okur için işaret fişeği, yazar için taltif, yayıncı için tanıtım, sponsor için prestij, herkes için akçe… Her geçen gün piyasaya sürülen kitap sayısı, sıradan bir okur açısından başa çıkılamayacak bir boyutta, artıyor. Piyasa okuru olmak zor tabii… Seçim için kolaylaştırıcı arayanlar, ödüllerin peşine takılabilirler… Mesela Man Booker…
//php print_r ($fields); ?>
Open Culture'ın haberine göre, 1916-1925 yılları arasında, Mississippi Üniversitesi'ndeyken William Faulkner, üniversite gazetesi Ole Miss ve onun mizah eki The Scream için çeşitli çizimler yapmış. Faulkner'ın çizimleri, Caz Çağı'nı yansıtan art-deco tarzındaki çizimler olarak nitelendiriliyor.
//php print_r ($fields); ?>
Neredeyse göz kapaklarımı açmak için bile zorlandığım, sıcağın ortalığı kavurduğu, miskin bir ağustos ikindisinde, kelebeğin -söz konusu yeni kitaplar olduğunda asla kaybetmediği bir enerjiyle- beni çağıran sesiyle kendimi güçlükle toparladım. “Bu Freud’un hayatını ince ince deşmekten de bıkmadılar. Bak şimdi de baldızıyla yıllarca yasak ilişki yaşadığına dair bir kitap yayınlanmış.
//php print_r ($fields); ?>
Ödüller “işaret ederler” okurlara. Yazarlara da, maddi getirilerin ve prestijin yanı sıra, meraklı yeni okurlar kazandırdığı söylenebilir. Dublin’de IMPAC şirketiyle birlikte kütüphanelerin verdiği ödüle, bu yıl Kevin Barry’nin City of Bohane (Bohane Kenti) adlı ilk romanı layık görülünce, meraklı bir okur olarak kitabın peşine düştüm.
//php print_r ($fields); ?>
Edebiyatçıların yazı yazarken kullandıkları kalemler, kağıtlar, daktilolar konusunda zaman zaman oldukça seçici oldukları bir gerçek. Kimisi buna fetiş diyor, kimisi takıntı, ancak kullandıkları bu araçlar sayesinde büyüleyici eserler ortaya çıkardıklarını da kabul etmek gerekir. Edebiyat dünyasının önemli isimlerinden bazılarının kullandıkları araç gereçlere bir göz atmaya ne dersiniz?
//php print_r ($fields); ?>
Keşfet'in bu ayki konuğu oyuncu Devin Özgür Çınar.
Sizlere keşfetmeniz için Figen Şakacı'nın Everest Yayınları tarafından yayımlanan Bitirgen isimli kitabını öneriyor, hem de kendi el yazısıyla!
Bu kitapta altını çizdiği cümle ise şöyle: "Bence annem bir katil, hem de azılı bir katil. Bugün beni sıkıştırıp kulakmememe yorgan iğnesi soktu."
//php print_r ($fields); ?>
Roald Dahl’ı daha çok Matilda, Dev Şeftali, Cadılar, Bay ve Bayan Kıl gibi çocuk kitaplarıyla tanıyoruz, ama sanırım en çok da Charlie’nin Çikolata Fabrikası’nın yazarı olarak... Yine de çoğu zaman Roald Dahl isminin, özellikle Charlie’nin Çikolata Fabrikası’nın gölgesinde kaldığını söyleyebiliriz.
//php print_r ($fields); ?>
Ben kaç parktan geçtim ömrümde? Birkaç kuşağın kesintisiz kullandığı, sevgililerin yüce ağaçların altında el ele dolaştığı, sevdiğimiz yazarların gençlik anılarında yer etmiş kaç park tanırım memlekette? Özgürlük soluduğumuz mekanlar olarak parklar. Kırsal alanda doğayla kurduğumuz ilişkinin şehirli yüzü olarak parklar. Çocuklarımızın sokakla buluştuğu neredeyse tek nokta olan parklar.