Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Arşivi

// En çok okunanlar



“Temiz” teknoloji, evrimleşen insan ruhu ve e-kitap kehanetleri...

Hiç denemedik ki, aklımız ve binlerce yıl emek emek işlediğimiz kültürümüzle birleştirerek yarattığımız o teknoloji denen şeyi, gerçek anlamda gelişmeye, dünyanın ve insanlığın iyiliğine, bekasına dair kullanmayı...



Müebbet edebiyat...

"Dünya zehirli, sarı bulutlarla kaplanmış. Başka renk kalmamış. Ses yok. İğrenç bir uğultuyla dolmuş her boşluk. Bir dağın tepesinde cam bir odaya kapatılmışım. Zirveden aşağıya bakıyorum. O zamana kadar görmediğim büyüklükte bir gemi. 'Uzay gemisi bu,' diyorum. Dizilerden, filmlerden… Ve insanlar… Her yerde, her yönde insanlar. Gemiye yürüyorlar.



Batı sana söylüyorum, Doğu sen dinle

Çağdaş Türk edebiyatının güçlü kalemlerinden sevgili Ayfer Tunç, Pen International için etkileyici bir yazı kaleme almış. Hem nitelikli edebiyatı gölgeleyen piyasanın işleyişini hem de Doğu-Batı arasında düzelmek bilmeyen algı çarpıklığını tartışmış.



Bahçenin “içinde” olmak

Mevsimleri döndüklerinde hatırlıyoruz daha çok, içlerinde yaşamak kolay ama, kış bahara, bahar yaza dönerken ve bilmeden biz de dönüşmeye çalışırken, her dönüşüm vaktinde dilimizde bahar, dilimizde yaz. Bir de hep şüphe, hep bir tedirginlik her seferinde; bahar mı kaçtı, yoksa yaz hiç mi gelmeyecek, gibi...



Ateşin karanlık tarihi

Ateş yalancı bir ışık ve ısı yayar çevresine, karanlığa gebedir her kıvılcımı, tıpkı güç gibi, tıpkı iktidar gibi. Tutuşturanın eline öyle bir güç verir ki ateş, o elin her daim karanlıkta olduğunu, karanlıktan çıkıp geldiğini unutturur. Susulur hep ateşin karşısında , çıt çıkmaz kimseden, göz gözü görmez, göz bir tek ateşi görür.



Kuzey Avrupa Edebiyatı

Ibn Haldun’un Mukaddime’de üzerinde durduğu çevrenin ve yaşanılan şehrin insan üzerindeki etkisi, modern yazarların ve düşünürlerin de peşini bırakmamış bir tartışmanın konusudur. Walter Benjamin meşhur kitabı Pasajlar’da 19. yüzyıl Paris’inden ve Charles Baudelaire’in şiirlerinden yola çıkarak erken modernizmin izlerini sürer.



Saf ve düşünceli değil, kendiliğinden Hesse...

Alıp başını dağlara çıkarmış hep, uzaktaki mavilikler, ufuk çizgisi, dağ gölleri, tepelerin üzerinden hiç kalkmayacakmış gibi duran puslara doğru gider gider gider, ilerde, hep daha uzakta olanlarını özlermiş neyi özlediğini de pek bilmeden.

 

 



Eve dönüş, yürek ister!

“Her bir penceresi ve her bir kapısı ardına kadar açık bütün Ev dev, aç bir ağızdı şimdi, derin nefeslerle içine çekip geceyi, buyur ediyordu misafirleri, hoş geldiniz ve bütün gizli odalar, mahzendeki bütün sandıklar, tavan arasındaki bütün oyuklar karanlık bir kıyamet içinde titriyordu sanki!



Kara kapaklardan fal tutan!

Sizi bilmem ama ben resimli kitabı oldum olası severim. Hikaye arasında soluklanmak, hikaye içinde başka bir hikayeye, başka bir tahayyüle dalmak, resmi yapanın metni yazanın imgeleminden süzülüp gelen yeni imgelemine uzanmak garip, heyecan verici bir deneyimdir. Resimli kitap bulamazsam da tabii doğru kitap kapağına.



Şifalı Bitkilerle Tedavi: İçimizdeki lokman hekimlerin dikkatine!

Son bir kaç yıldır şifalı bitkilerle ilgili kitaplar malum, ne olursa olsun yok satıyor. Bunda kötü bir yan yok. Zira insan olarak önceliklerimiz hep aynı: Yemek ve sağlıklı yaşamak… Üstelik genlerimizde, bilinçaltımızın çok gerilerinde bir yerlerde, ölümsüzlüğü ve daimi gençliği arayan bir lokman hekim yaşatıyoruz besbelli.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.