Dosya Arşivi
Dosya
//php print_r ($fields); ?>
“At” dendiğinde benim aklıma tarihin görkemli sayfaları, cenk meydanları, rüzgâr gibi akıp giden süvarilerle birlikte Yahya Kemal’in; “Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik/Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik” dizeleri gelir.
//php print_r ($fields); ?>
Doğunun son birkaç yüzyıldır tarih sahnesinden çekilip deyim yerindeyse tatile çıktığını söyleyen Daryush Shayegan’a göre; Rönesans’ın başlattığı süreç beraberinde getirdikleriyle -bir çeşit “Asyalılık” kimliğiyle tanımladığı- Doğuluları “yaralı bilinç”lere dönüştürmüştür.
//php print_r ($fields); ?>
Sanırım anne babaların günümüzde en çok dertlendiği ve sıkıntı çektiği konuların başında çocuklarının teknoloji ile bağımlılık derecesindeki ilişkisi geliyor. Çocuklarının önündeki ekrandan başını kaldırarak doğal bir şeylerle uğraşmasını arzulamak her büyüğün en masum isteklerinden birisi olmaya başladı.
//php print_r ($fields); ?>
Cem Sancar romanları hakkında yazmak hem kolay hem de zordur. Kolaydır çünkü gerçeği tüm açıklığı ile ifade eder, dolambaçlı yollara, gereksiz süslemelere, uzun tasvirlere tevessül etmez. Gördüğünüzde büsbütün bir resim canlanır kafanızda. Zordur çünkü her cümle adalet terazisiyle kurulur ve kelimenin ötesinde birçok anlam barındırır.
//php print_r ($fields); ?>
Mustafa Nezihi Pesen, 1973 Bingöl doğumlu. Kendisini daha çok Fayrap dergisinden tanıyorum. Benden Önce Ölme (Ketebe, 2019) yazarın ikinci kitabı. İyi bir okuyucu olan Mustafa Nezihi, yazmaya ve bunları yayınlamaya biraz geç başlamış. Kitapta on dokuz öykü yer alıyor. Yazar, daha önce bir deneme kitabı neşretmişti. O kitapta okuyuculuğunun ipuçlarını az çok öğrenmiştik.
//php print_r ($fields); ?>
John Fante ile tanışma hikâyem, Salinger’in Çavdar Tarlasında Çocuklar romanıyla kavgalı olduğum günlere denk geliyor olsa gerek. Hafızam beni yanıltıyor olamaz. Sıradan bir hikâye ama bu, şöyle ki; rafta gördüğüm bir kitabın Toza Sor ismini sevdim ve alıp eve geldim. O ana kadar hakkında hiçbir şey duymadığım bir yazardı Fante.
//php print_r ($fields); ?>
Benliğin keşfine çıkmak heyecan verici değil midir her zaman? Çünkü “ben”in anatomisidir karşımıza çıkacak olan. Bu keşifle “ben”in mizacı, davranışları, yönelimleri, bilinçdışı olmak üzere çoğu şeyine vakıf olabiliriz. Keşfin bu incelik bilgisine kimi yazarlar öyle numuneler sunar ki, onların bu tahlil yeteneklerine hayran olmakla kalmaz, peşlerine düşeriz daha fazlası için.
//php print_r ($fields); ?>
Kaynağını şu an hatırlayamadığım bir alıntıda anlatıcı, yazar Alan Moore’un hikâyelerini dünyaya anlatabilmek için çizgi roman mecrasını seçmesinin, çizgi roman okuyucuları için bulunmaz bir nimet olduğunu belirtiyordu.
//php print_r ($fields); ?>
Richard Brautigan ile ölümünden otuz yıl sonra, 2013’te tanıştım. Altıkırkbeş’in bastığı Karpuz Şekerinde, Kürtaj, Talihsiz Kadın, Babil’i Düşlemek, Çimlerin İntikamı, Japonya Günlükleri ve Big Sur’un Güneyli Generali kitaplarını yayınlanma tarihlerinin üzerinden çok zaman geçmeden edinip bir çırpıda okuduğumu anımsıyorum.
//php print_r ($fields); ?>
Öncelikle neden KAPLUMBaA? Web sitenizde bir de tavşan simgesi var…