Dosya Arşivi
Dosya // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Ankara'nın adı kitapçılarla özdeşleşmiş Olgunlar Sokağı'nda bir bozkır ikindisi. Gölgelik kitapçı önleri, bunaltıcı temmuz sıcağında Ankaralılar için kitap bakmanın yanı sıra usulca bir nefeslenme yeri gibi. Vampir edebiyatına ve sinema uyarlamalarına dair görüşler ekseriyetle gençliğinin ilk demlerindeki taze belleklerden.
//php print_r ($fields); ?>
Bir yazarın evi, ister koca bir köşk olsun isterse yıkık dökük bir kulübe, o yazarın bir parçasıdır. Bir yazarın yaşadığı ev fiziksel ayrıntılarıyla olmasa bile havasıyla, ruhuyla, yarattığı duygu durumuyla yazarın eserlerine sızar, kendini hissettirir. Bu yüzden de yazarların bizi kendilerine hayran bırakan eserlerini yazdıkları yerler her daim bir merak konusu olmuştur.
//php print_r ($fields); ?>
Üç kitabı baskısı, kapağı ve iç sayfaları yönünden değerlendirdiğimiz Karne'nin baskı kritikleri Libris Lipum, tasarım kritikleri Bila Perva tarafından yapılmıştır.
Grinin Elli Tonu, E.L. James, Pegasus Yayınları
//php print_r ($fields); ?>
ALKOLİZM: “Dışardaki kızgın güneşin içerinin loşluğunu bozmadığı bir gün, temiz bir barda, temizlediğim bir odada özenle hazırlanmış bir cin ya da martini içmek. Dışarda kar yağarken daktilonun başına oturmak, konyak da içmek bu arada...
//php print_r ($fields); ?>
Dünya dışından gelmiş ya da doğaüstü güçlerle donanmış, bu yüzden de yenilmez karakterlerdir süper kahramanlar. Toplumun üstesinden gelemediği problemleri bireyin nasıl halledebileceğini, bireyin gücünü ve yenilmezliğini göstererek bizi liberal iktisat teorilerinde betimlenen “istediğini yapabilecek özgürlükteki insan” modeline alıştırırlar.
//php print_r ($fields); ?>
İstanbul sokaklarında yürürken nadiren de olsa bir şairin dizeleriyle, bir kitaptan ufak bir alıntıyla karşılaşabiliyoruz, ama bu bize pek yetmiyor. Özellikle de aşağıda göreceğiniz birbirinden güzel örneklerin varlığından haberdarken, "Keşke." diyoruz, "Bizim sokaklarımızda da daha çok edebiyat olsa!"
//php print_r ($fields); ?>
Alkolün sağlığa zararları artık hepimizin malumu. Peki, yazma süreci üzerindeki tesiri sanıldığı gibi bunun tam tersi mi gerçekten?
//php print_r ($fields); ?>
İsveçli kimyacı Alfred Nobel anısına 10 Aralık 1901'den beri ödül dağıtan İsveç Akademisi, Leo Tolstoy, James Joyce, Virginia Woolf, Mark Twain, Joseph Conrad, Anton Chekhov, Marcel Proust, Henry James, Henrik Ibsen, Emile Zola, Robert Frost, W.H. Auden, F. Scott Fitzgerald, Jorge Luis Borges ve Vladimir Nabokov'u atladığı için eleştirildi.
//php print_r ($fields); ?>
Bize sorsanız, hiçbir şey korkunç bir biçimde rayından çıkmış değildi ya, pek de yolunda değildi işler. Eskiye göre kat be kat fazla sayıda kitap basılıyordu. Ama bunu pek bilmiyorduk. Yayıncılarımız çoğalıyordu. Tam da göremiyorduk. Yayıncılar, beklenenin aksine tek bir birlik altında toplanmamıştı. Yasaklar, sansürler, tartışmalar, belki normalden fazla değildi ya, bitmemişti de.