Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Hasan Cüneyt Bozkurt, Aydın/ Söke doğumlu. Öğretmenlik yapıyor. Henüz 30'lu yaşlarının başlarında. Oysa yapıtları, düşünce ve yaratıcılık alanında çoktan sağlam bir altyapı edindiğini kanıtlıyor. Bence Bozkurt, Çağdaş Türk Edebiyatının kalıcı isimlerinden biri olacak.

//php print_r ($fields); ?>
“Başlangıçta yalnız su dolu bir boşluk vardı; içinde de tatlı sudan oluşmuş bir erkek tanrı (Apsu) ve tuzlu sudan oluşmuş bir dişi tanrı (Tiamat).

//php print_r ($fields); ?>
"Ah sanatçı olmak vardı aslında
Dünyayı baştan yaratmak için
Anarşist olup bir yandan da
Milyonerler gibi yaşamak için!"

//php print_r ($fields); ?>
Yeni yüzyılda kamuoyunu en çok meşgul eden konulardan birisi tarihimizdeki Ermeni yarası. Son tahlilde sanırım kimsenin bir "yara" olduğunu inkar edecek hali yoktur. Tartışma bu yaranın neden, niçin, nasıl açıldığı çerçevesinde sürüyor.

//php print_r ($fields); ?>
Yargı Türkiye’de en çok tartışılan konulardan birisi. Yasama ve yürütmeyle birlikte üçüncü erk olan yargı, son dönemde almış olduğu kararlara, siyasi polemiklerle odakta. Tabi yargı denince kavramsal düzeyde tartışma yargının “bağımsızlığı”, “tarafsızlığı” ve “siyaset dışılığı” üzerine oluyor.

//php print_r ($fields); ?>
Marcel Proust, Okuma Üzerine adlı eserinde "Bize yaşanmamış gibi gelen çocukluk yıllarımızda, çok sevdiğimiz bir kitapla geçirdiğimiz günler kadar dolu dolu yaşanmış başka bir zaman belki yoktur," der. Peki ya çocukken çok sevdiği bir kitabı olmamışsa insanın, kitaplarla bir dostluk kuramamışsa?

//php print_r ($fields); ?>
Her oluşun ve olayın arkasındaki matematiği görebilen beyinlerine tutkun olduğum, –bazen yüzlerine, bazen içimden- “ah keşke biraz da edebiyatın tahmin edilemez olasılıklarına fırsat verseler,” dediğim insanlar vardır. Zachary Mason işte bu ikisi bir arada insanlardan.

//php print_r ($fields); ?>
Holden'ı özlemişim. Uzun zaman olmuştu görüşmeyeli. En son "Gönülçelen'i bir de İngilizcesinden okuyayım" dediğimde hasret gidermiştik. Shane Salerno'nun Salinger belgeseli (ve kitabı) gündeme geldiğinde Gönülçelen'in çevirilerine dair güzel bir makale çıkmıştı New Yorker'da. Holden'ın sesi başka bir dile, Rusça'ya nasıl çevrilir, yazının mevzusu buydu.

//php print_r ($fields); ?>
Yaşam ve Yazgı, yazımının üzerinden yarım yüzyıl geçmesine rağmen evrensel düzeydeki güncelliğini koruyor:

//php print_r ($fields); ?>
Kate Chopin'in 1899 tarihli, 115 yaşındaki romanı Uyanış, daha on beşinden gün almamış gibi taptaze, yepyeni. Sorduğu sorular zerre kadar eskimemiş, feminist düşüncenin en güncel düşünürlerine taş çıkaracak kadar çetin.
