Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Yaşamı süresince hak ettiği üne kavuşamamış olan oyun yazarı, romancı, şair ve öykücü Machado de Assis, Brezilya edebiyatının en ünlü yazarlarından biri olarak kabul ediliyor. Assis’in yapıtları XIX. ve XX. yüzyıl Brezilya edebi akımlarını derinden etkilemiş; Saramago, Fuentes, Sontag ve Woody Allen gibi isimlere ilham kaynağı olmuş.

//php print_r ($fields); ?>
Emin er-Reyhani anlatıyor:
“Kendisine teşekkür borçlu olduğum birisinin anlattığına göre; bir gün Kerh yönünde, Maude Köprüsü yakınında, nehir kenarındaki bir kahvehanenin hemen altında balık tutan bir balıkçıya sormuş:

//php print_r ($fields); ?>
Biz, adına insanoğlu/kızı denilen varlıkların dünyası kesinliklerden oluşmadığından olsa gerek, bizim için belirsizlikler çok tedirgin edicidir. Hayatımızın herhangi bir parçasında oluşabilecek ufacık bir belirsizlik dahi bizi telaşlandırmaya ve endişeye sevk etmeye yetecektir.

//php print_r ($fields); ?>
Gotik edebiyatının kült yapıtlarından Dracula’nın yazarı olan ve 2012 itibariyle ölümünün ardından bir asır geçen Bram Stoker’a olan akademik ilgi, ancak 20. yüzyılın son çeyreğinden itibaren gösterildi.

//php print_r ($fields); ?>
"Kol kırılır, yen içinde kalır." Dışarıdan reklam filmlerindeki kadar mutlu mesut görünen ailelerin "içini bilemezsin" denilen içi deşildiğinde, karşımıza çıkanlar, yine bu güzel atasözümüze işaret eder. Burjuva olsun, işçi sınıfı olsun bütün aileler Tolstoy'un Anna Karenina'sının efsanevi başlangıç cümlesi gibidir.

//php print_r ($fields); ?>
Kitaplar da insanlara benzemez mi? Adlarıyla, biçimleriyle, anlattıklarıyla... Sanırım ben en çok azınlığın keşfine, ellerine ve kütüphanesine vardığı Halil Cibran, Oruç Aruoba, Emil Cioran gibi insanları seviyorum. Onlar benzersiz ve ikâmesiz bir kendiliği metnine getirmeyi başaranlar.

//php print_r ($fields); ?>
Hayat o denli hızlı akıyor, herşey o denli hızlı değişiyor ki, “gerçek”in hayata uyum sağlaması gitgide zorlaşıyor. Bugünün gerçeğiyle dünün gerçeği arasında dağlar kadar fark var artık. Yarının gerçeğini, hayal bile edemiyorum!

//php print_r ($fields); ?>
Ecnebi, efemine, elitçi, Sultan Hamitçi diye ötelenmiş Nahid Sırrı Örik. Yaşadığı dönemde hak ettiği değeri görmemiş. Çoğu romanı tefrika olarak kalmış, basılmamış. Yazdıkları, Türkçe Edebiyatı böldüğümüz dönemlere ait ve makbul bulunmayarak kanon dışı bırakılmış, unutulmaya terk edilmiş. Biz onu sonradan keşfediyoruz.

//php print_r ($fields); ?>
“ 'Artık yoruldum ve yarın dinleneceğim, siz de öyle yapın." Kitabın son cümlesi de bu cümle idi.' ” Yankılamak gibi olacak ama işte Yedinci Gün’ün sonu, son iki cümlesi… Heyecanlı aşk ve polisiye romanları seven okurlar yılların alışkanlığıyla kitabın sonunu başta

//php print_r ($fields); ?>
“Türklerin en görkemli eseri sayılan Osmanlı Devleti'nin uzun bir tarihsel gelişimin sonunda farklı etkilerle ortaya çıkan idare mekanizması, söz konusu kurumların en önemlilerindendir ve bu kitap, Osmanlı bürokrasisine gelene kadar Türklerin bilinen tarihleri boyunca hangi idari yöntem ve araçları geliştirdiklerini, farklı bir ifadeyle, Osmanlı bürokrasisini anlatırken onun hangi tarihsel alty
