Şahane Bir Kitap Arşivi
Şahane Bir Kitap // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
"Her kitabın kendi kaderi vardır." Türk edebiyatının büyük yazarlarından birinden işittiğim bu sözü zaman zaman hatırlarım. Doğru söze ne denir? Kimi zaman çeviri kitaplar için bile böyle olabildiğini düşünürüm. İşte Silo da bana bu kaderi düşündüren kitaplardan biri.
//php print_r ($fields); ?>
Osmanlı Devleti’nin kuruluş dönemine dair ilgi, Diriliş Ertuğrul ve Kuruluş Osman gibi dizilerin de etkisiyle son günlerde iyice arttı.
//php print_r ($fields); ?>
Terra Nostra - Bizim Toprak, Latin Amerika edebiyatının önde gelen yazarlarından Carlos Fuentes’in adının hemen ardından gelir.
//php print_r ($fields); ?>
Ne demek nisyan? Bir şeyi unutmak, kasten terk etmek, gafil olmak… Hatırladıkça, hatırladıklarıyla var olan insan, unuttukça, kasten unuttuklarıyla ölüme yaklaşır, ölür, paradoksal olarak… Hatırlama ve unutma arasında bir cendere, ucu giyotinden yapılmış bir sarkaç gibiyse eğer hayat, yazı bunun neresinde durur peki?
//php print_r ($fields); ?>
Sanat eleştirmeni, sanat tarihçisi, ressam, şair, toplumbilimci, düşünür John Ruskin, On Dokuzuncu Yüzyılın Fırtına Bulutu eserinde sanayi devriminin sonuçlarını çevresel yönden ele alıyor.
//php print_r ($fields); ?>
Bu yılın -daha başlarındayız biliyorum ama- en çok beklediğim romanlardan biriydi İsmail Güzelsoy'un Saf'ı.
//php print_r ($fields); ?>
Svetlana Aleksiyeviç, "yepyeni bir edebi tür" olarak tanımlanan, uzun bireysel monologları farklı seslerin duyulduğu bir kolaja dönüştüren özgün dokümanter tarzıyla 2015 Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görülmüştü.
//php print_r ($fields); ?>
“Dünyanın en dürüst ya da en dindar adamı değildi, ama cesur bir adamdı. Adı Diego Alatriste y Tenorio idi, Flandr Savaşları’nda eski piyade alaylarında er olarak savaşmıştı. Onu tanıdığımda üç beş kuruşa, daha çok kendi meselelerini halledecek kadar yürekli ya da maharetli olmayanların eften püften kabadayılık işlerine baktığı Madrid’de sürünüyordu.
//php print_r ($fields); ?>
Edebiyat eleştirmeni Adam Kirsch, Küresel Roman - 21. Yüzyılda Dünyayı Yazmak kitabında bir romanı küreselleştiren şey nedir sorusunun yanıtını arıyor.
//php print_r ($fields); ?>
Edebiyatımızda pek sık görülen bir şey değildir kadın kahramanların hikayeleri. Özellikle son dönem genç edebiyatımızda bile yine eril bakış açısının, erkek yazarların, erkek kahramanların görece hakimiyeti düşünülürse… Ondandır ki, derin bir soluk alarak başlıyorum Figen Şakacı’nın Pala Hayriye’sine. Bir büyüme, olgunlaşma hikayesiyle baş başayız.