Dosya Arşivi
Dosya // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Gezmek, edebiyatla güzel. Edebiyatçı elinden çıkma seyahatnameler, gördüklerini yazmakla başlayıp edebiyat klasiklerine dönüşen notlar, çok gezen, gezdikçe derinleşen, kültleşen edebi kahramanlarla doludur edebiyat tarihi.
//php print_r ($fields); ?>
Sonbahara “hazan mevsimi” adını takanlar, ne doğru söylemişler. Hüzün, neredeyse üstümüze giydiğimiz ikinci bir ceket gibi alışkanlıkla sarıveriyor bugünlerde bizi. Kelebek, bütün gün hülyalı hülyalı Françoise Sagan’ın, Merhaba Hüzün adlı novellasının giriş pasajını tekrarlayıp duruyor; “İçimde garip bir hüzün var.
//php print_r ($fields); ?>
Hayatımı değiştiren kitapları listeleyebilmem çok zor. Benim bugüne gelebilmemin arkasında çok çeşitli etkenler, unsurlar var çünkü. Bu sebeple “bu kitabı okudum, şöyle değiştim” demek diğerlerine haksızlık olur. Faulkner “bu kitapta ne anlatmak istedin?” diye soranlara çok kızarmış.
//php print_r ($fields); ?>
İki yıl önce eski bir gazete patronu bir röportajda hiç kitap okumadığını, okuduğu tek kitabın Tayyip Erdoğan'dan imzalı (!) Kuran-ı Kerim olduğunu söylemişti. Gerçekten çok şaşırmıştım ve buna benzer bir şaşkınlığı geçen ay yine yaşadım.
//php print_r ($fields); ?>
Galatasaray Lisesi’nin öğrencileri Tevfik Fikret efsaneleriyle büyür. Mektebin en yüksek ortalamasını o yapmıştır. Ondan sonra hiç kimse 5,0 ortalamaya ulaşamamıştır. Kendisini büyük kapıya zincirleyen yine odur. Hatta biraz zorlarsanız Charles de Gaulle’den nişan aldığını bile duyabilirsiniz, ki Charles de Gaulle lisede Tevfik Fikret’ten onlarca yıl sonra bulunmuştur.
//php print_r ($fields); ?>
Kitabın “İçindekiler” kısmına göz attıktan sonra, “Film Türlerine Göre Film Müziği” başlıklı bölümün olduğu sayfaları açıyorum öncelikle. Şu cümlelerle başlamış yazar: “Tür filmleri incelenirken genelde müzik unsuru en arka plana atılır. Oysa film müziği tam tersine, türün tür olmasında ‘olmazsa olmaz’ diyebileceğimiz bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır.
//php print_r ($fields); ?>
Geçmiş hem uzak hem de sandığımızdan çok daha yakındır. Geçmişi hatırlamak kolay, hesabını vermek ise zordur. Süperegomuz bizi bilinçaltındaki yalnızlığına mahkum etmeden önce, yaşadığımız günler nostaljinin askerleri tarafından çoktan kuşatılmıştı. İnsanlığın, zamanın geçtiğini hatırlatacak yeni buluşlara gereksinimi vardı.
//php print_r ($fields); ?>
Keşfet'in bu ayki konuğu Suavi.
Sizlere keşfetmeniz için Goethe'nin Faust isimli kitabını öneriyor, hem de kendi el yazısıyla!
Bu kitaptan altını çizdiği cümle ise şöyle: "Sanat'ta hiçbir zaman (kusursuz) yoktur. En iyi sayılabilecek bir yapıt bile; olsa - olsa 'oldukça iyidir'..!"
//php print_r ($fields); ?>
İsveçli kimyacı Alfred Nobel anısına 10 Aralık 1901'den beri ödül dağıtan İsveç Akademisi, Leo Tolstoy, James Joyce, Virginia Woolf, Mark Twain, Joseph Conrad, Anton Chekhov, Marcel Proust, Henry James, Henrik Ibsen, Emile Zola, Robert Frost, W.H. Auden, F. Scott Fitzgerald, Jorge Luis Borges ve Vladimir Nabokov'u atladığı için eleştirildi.
//php print_r ($fields); ?>
İspanyolca edebiyat dünya edebiyatının en verimli kollarından biri. Roman türünün doğduğu bu dilin edebiyatı Türkiyeli okurların da gözbebeği. Çok seviliyor, çok okunuyor. Bu zengin külliyat içinde kaybolmamak mümkün değil.