Dosya Arşivi
Dosya // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Huzursuz dünyamızda, kendimize mutluluk getiren bir kişi ya da bir yer bulamadığımız vakit, bunca şiddet ve keder dalgasının arasında boğuluyormuş gibi hissettiğimiz bir hayat sürdürüyoruz.
//php print_r ($fields); ?>
Havaların ısınmaya başladığı şu günlerde, masa başında kapalı yerlerde zaman geçirmek giderek güçleşiyor. Dolayısıyla kısa bir süreliğine de olsa İstanbul’dan kalkıp Bodrum’a gitmek konusunda çok kolay karar verdik ama masa başından vazgeçmedik yine de. Üstelik Mine Söğüt’ten sonbaharda, yani havaların yavaşça soğumaya başlayacağı dönemde çıkacak yeni bir roman müjdesi de aldık!
//php print_r ($fields); ?>
Geniş kütüphanelere sahip olan insanlar, “kütüphane sahibi” olmanın gerçekten ne anlama geldiğini en iyi bilenlerdir. Bilhassa bir şehirden başka bir şehre taşınmak söz konusuysa kütüphane sahibi için olmasa da kütüphanenin nakli onu taşıyanlar için bir işkenceye dönüşebilir.
//php print_r ($fields); ?>
"Niye beni görmeyi istedin? Ah, beni görmek isteyen akılsız Christine! Öz babam bile asla görmemişken ve beni görmemek için annem bana ilk maskemi armağan etmişken!" Maskesini zorla indirdiğinde, Christine'ye böyle yakarıyor operadaki hayalet. Şüphesiz bu maske bir metafor değil. Beyaz maskenin hayaletin yüzünden zorla çekildiğini hepimiz görüyoruz çünkü.
//php print_r ($fields); ?>
Dünya edebiyatı, bu taraftan bakınca bir kaçak, sürgün, mülteci edebiyatı. Yazarlık zaten bir tür ruh kaçağı olmak ama savaşlar, siyasi çekişmeler, ideolojik çatışmalar nice yazarı yerinden yurdundan ediyor, hepsinin hikayesini sonsuza dek değiştiriyor.
//php print_r ($fields); ?>
Kurt Vonnegut’tan söz etmeden 20. yüzyıl Amerikan edebiyatından söz edemezsiniz. 21. yüzyıl yazarlarına gelince, onlar arasında Vonnegut’tan etkilenen öylesine çok yazar var ki, 21. Yüzyıl edebiyatında da onu es geçemezsiniz!
//php print_r ($fields); ?>
İnsanlık mirasında yer alan tablolar; sırtladıkları fikirleri, duyguları, bazen atmosfer ve tavırları içlerinde bulundukları kültüre yedirirler. Artık bu tabloların adını anmak bile tablolardaki fırça darbelerine işlemiş zihni değerleri masaya sermeye yetmeye başlar.
//php print_r ($fields); ?>
KAN KADAR KIRMIZI Salla Simukka
Altın Kitaplar, Çev: Banu Doğanay Pinter (13,4 cm x 21,5 cm)
BASKI > 2 yıldız
//php print_r ($fields); ?>
“Çok okuyan mı bilir, çok insan tanıyan mı?” Geçtiğimiz günlerde bizim kelebeğin sorduğu soru buydu. Onu iyi tanıdığım için bu sorunun bahane olduğunu, arkasından anlatmak istediği bir konunun geleceğini biliyordum.