Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Dosya


Dosya

Mükemmel mutluluk tanımı: "Okumak"




Toplam oy: 659

Bir dönem fazlasıyla popüler olan anket defterlerinin tarihi hayli gerilere dayanıyor aslında. Ünlü Fransız yazar Marcel Proust henüz 13 yaşındayken de bir hayli popülermiş bu defterler. Öyle ki 13 yaşındaki Proust böyle bir defter satın alıp içindeki İngilizce soruları yanıtladıktan sonra arkadaşı Antoinette Faure’a doğum günü hediyesi olarak vermişti. Bu ankete benzer başka bir anketi 20 yaşlarındayken de cevapladı. Birbirine epey benzer sorular içeren bu iki anket yazarın ölümünden kısa bir süre sonra yayımlandı ve hayli meşhur oldu; ve zamanla "Proust Anketi" olarak anılmaya başlandı.

 

Zaman içerisinde birçok farklı kişiye uygulanan Proust Testi'ni cevaplayanlardan biri de David Bowie'ydi. Bowie'nin gerçek bir kitapsever olduğu hayranlarının malumuydu zaten, fakat geçtiğimiz günlerde David Bowie'nin oğlu Duncan Jones, Bowie'nin en sevdiği kitapların okunacağı bir okuma kulübü kuracağını duyurmuştu. Duncan Jones, babasının edebiyata duyduğu kuvvetli sevginin altını çiziyor ve babasını "canavar bir okur" olarak tanımlıyordu. Bowie'nin edebiyat tutkusu Proust Anketi'ni cevaplarken de ortaya çıkmıştı. David Bowie'ye göre mükemmel mutluluk tanımı okumaktı. İşte David Bowie'nin Proust Anketi'ne verdiği yanıtlar...

 

Mükemmel mutluluk tanımınız nedir?


Okumak...

 

En belirgin karakter özelliğiniz nedir?


Başkaları konuşurken, bir şey söyleme fırsatı bulamamak.


Sizce en büyük başarınız nedir?


Sabahı keşfetmek. 

 

En büyük korkunuz nedir?


Kilometreyi mile çevirmek.

 

Sizi en iyi tanımlayan tarihi figür kimdir?

 

Noel Baba.


Yaşayan kişiler arasında en çok hayran olduğunuz isim kimdir?

 

Elvis.


Gerçek hayattaki kahramanlarınız kimlerdir?

 

Tüketici.

 

Sahip olduğunuza en çok üzüldüğünüz özelliğiniz nedir?

 

New York'ta olduğum sürece hoşgörü, New York dışında iken hoşgörüsüzlük.

 

Başka birinde bulunmasına en çok üzüldüğünüz özellik nedir?

 

Yetenek.

 

En sevdiğiniz yolculuk hangisidir?

 

Sanatsal aşırılığa doğru yaptığım yolculuktur.


Sizce en çok abartılan erdem hangisidir? 

 

Sempati ve özgünlük.

 

En sık kullandığınız sözcük ya da sözcük öbeği nedir?

 

Yeraltı ve kasvetli yerler.

 

En büyük pişmanlığınız nedir?

 

Hiç bol paça pantolon giymemiş olmam.

 

Şu anki zihninizi nasıl tanımlarsınız?

 

Gebe.


Aileniz hakkında tek bir şeyi değiştirebilecek olsanız bu ne olurdu? 

 

Onlara dair korkum (eşim ve oğlum dahil).


En kıymetli varlığınız nedir?


1958'de satın aldığım, "Little Richard"ın (Richard Wayne Pennimam) bantla bir araya getirilmiş bir fotoğrafı ve Kyoto'daki balayımda koparıp kuruttuğum kasımpatı.

 

Sizce sefaletin en dip noktası nedir?

 

Korku içinde yaşamak.

 

Nerede yaşamak isterdiniz?

 

Bali'nin kuzeydoğusunda ya da Java'nın güneyinde.

 

En sevdiğiniz meşguliyetiniz nedir?

 

Bir tuval üzerine boya püskürtmek.


Bir erkekte beğendiğiniz özellik nedir?

 

Kitapları iade etmesi.

 

Bir kadında beğendiğiniz özellik nedir?

 

Sizi komutası altına alabilmesi.

 

En sevdiğiniz isimler nelerdir?

 

Sears ve Roebuck

 

Mottonuz nedir?

 

Mottom "Ne"dir.

 

 


 

 


 

 

Kaynak: Brainpickings

 

 

 


 

 

 

David Bowie Kitap Kulübü kuruluyor.

 

 



Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Dosya Yazıları

Günlük yaşantıdaki kurallar çoğu zaman, yazılan eserler için de geçerlidir. Zorla gerçekleşen, kendine biçilen rolden fazlası istenen veya aşırıya kaçan her şey güzelliğini yitirir. Şair Eyyüp Akyüz, son kitabı Eskiden Buralar’da, adeta bu bilginin ışığında şiirlerini uzun tutmadan bitiriyor ve akılda kalan mısraları bize yadigâr kalıyor.

 

-Kimsin?

-Anneannemin torunuyum.

 

Divan Edebiyatı, sahibi meçhul bir kavram. Her halükârda 20. yüzyılın başında ortaya çıktığı konusunda bir tartışma yok. İskoçyalı oryantalist Elias John Wilkinson Gibb’in 1900 yılında yayınlanan Osmanlı Şiiri Tarihi kitabında bu kavrama hiç yer verilmez. Hepsi batılılaşma döneminde düşünülen isim alternatiflerinden biridir “Divan Edebiyatı”.

Arap coğrafyasında üretilen roman, öykü ve şiirler son yıllarda edebiyat gündeminde karşılık buluyor. Avrupa başta olmak üzere Batı’da düzenlenen büyük ve uluslararası kitap fuarlarındaki temsiliyetin güçlenmesi, en yeni eserlerin prestijli birçok ödüle değer görülmesinin bu ilgideki payı büyük elbette. Batı’nın doğuyu gördüğü “egzotik göz”le romantize edilemeyecek bir yükseliş bu.

Yirminci yüzyıl başlarında İngiltere genelinde Müslümanlara yönelik hasmane tavırlar öne çıkarken, İslam’ı seçenlerin sayısında da gözle görülür bir artış söz konusudur. İslam’la müşerref olan bu şahsiyetler, yeri geldiğinde İslam dünyasının savunucuları olarak da önemli faaliyetlerde bulunmuşlardır.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.