Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Eleştiri Arşivi

En çok okunanlar  

Eleştiri


Kaosta gerçeğin şefkatini arıyoruz

Dedektif romanı, çevremizdeki kaosa düzen getirir Borges’e göre. Ama Borges, söylesene, üzerimize çöreklenmiş aynılaştırıcı, yekpareci, ana akımcı, neoliberal tüketim ve kültür kolonizasyonunun pazarladığı düzenin nesi kaos? Huzursuzluk, gizli bir arzu nesnesi ve değişime dair umutlandıran bir olasılık. Bu nedenle dedektif romanı, artık, gerçeğin şefkatini bulmak için kaosa doğru bir kaçış.


Edebiyatı katliama dönüştürenler

Bir gün bir roman yazarsınız ve hayatınız değişir: Romanınız edebiyattan anlamayan insanlar tarafından okunur, siyasi ve dini liderler tarafından şeytanlaştırılırsınız, taşlanmanız ya da kitabınızın yakılması yetmez, öldürülmeniz gerektiği söylenir. Kütüphanelerin insanı olmaktan çıkar, jeostratejik paylaşım mücadelelerinin manevralarından biri haline gelirsiniz.


Tutun şu Elmore’u...

 


“Kozmopolit kentin titreyen kalbi”

Alman edebiyatında modernizmin en önemli temsilcilerinden sayılmasına, tarihi romanlardan bilimkurguya, denemelerden oyunlara, toplam otuzdan fazla çalışmaya imza atmış olmasına rağmen Alfred Döblin ülkemizde pek tanınmıyor. Başyapıtı sayılan Berlin-Aleksander Meydanı dışında sadece Ölümsüz Ülkeye Doğru, Amazon çevrilmiş Türkçeye (1968).


Yalnızlığa övgü

Cem Selcen, yeni romanı Tek Kişilik Din’de, polisiye bir kurgu kullanarak yalnızlık üzerine felsefi bir tartışma açıyor. Diğer romanlarında da kullandığı bu kurgu, hikayeye biraz lezzet ve heyecan katmak için.


Yolu hayat saymak

Yirminci yüzyılın son çeyreğinden beridir genç olmak ve biteviye eğitim arasında bariz bir ilişki var. Anne babaları gibi olmaktan korkan, yetişkinlik gözlerinde büyüyen, hayata atılmak heyecanını içlerinde bulamayan, girişimcilik, köşeyi dönmek gibi 80 sonrası liberal mottolarını ayrıca itici bulan o kadar çok genç var ki.


Diren China Miéville!

Gerçekçi edebiyatın karşısında son iki yüzyıldır büyük bir edebi yer kaplayan, ancak hem gerçekçilerin yukarıdan bakışı hem de ticari kaygıyla üretilen örnekleri nedeniyle ciddiye alınmak için uzun süre beklemek zorunda kalan polisiye, gotik, bilimkurgu ve fantezi edebiyatı gibi türler, özellikle 1980’lerden sonra daha geniş çevrelerce benimsenmeye başladı.


İnsan kalabilmek adına: Direniş!

1970'ler, orta okulda olmalıyım, senede bir kaç adet alınan çocuk kitapları yetmiyor, evdeki sınırlı sayıda kitaba da sıradan girişmiş durumdayım. Bernard Malamud'un Kiev'deki Adam’ı da bunlardan.


Kanlı dudaklarımızda bir şarkı vardı

İnlemeler, feryatlar ve çığlıklar havayı bir kılıç gibi yırtıyor.Tan kızıllığına boyanmış, parçalı bulutlu bir gökyüzünün altındaVolga alabildiğine uzanıyor.


Libidosu yüksek ailenin romanı

Boşluğun Sesi, Batı romanındaki belli başlı kahramanları, Antalya'da, üç kuşağa ait bir aile hikayesinde misafir ediyor.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.