Eleştiri Arşivi
Eleştiri
//php print_r ($fields); ?>
Hastasıyla arasında bu konuşmalar geçen bir psikiyatristin yaşayacağı mutluluğun yoğunluğunu tahmin edebilmek o kadar da zor olmasa gerek. Bu sözler, anlaşılabileceği gibi, terapinin başarısını gösteriyor. Bu başarıya giden yolun zorluğunun derecesi, tahmin edilebilir mi, bir sonuç olan başarıyı görebilme kolaylığıyla, ondan o kadar emin değilim.
//php print_r ($fields); ?>
Biraz kişisel olacak ama bir bağı var diye anlatacağım.
//php print_r ($fields); ?>
//php print_r ($fields); ?>
Hiç ava çıktınız mı? Doğada bir hayvan avından söz etmiyorum; içinizdeki hayvanı avlamaya karar verip, hazırlanıp yola çıktınız mı? İçinizdeki hayvanı tanıyıp onunla silahın soğuk ortamında buluşmaya karar vermeniz bu kadar mı güçtür? İçinizdeki hayvanın vahşeti midir kalıcı olan, o vahşetin dölleniş ve doğuşu için gerekli koşullarla gireceğiniz muhakeme mi?
//php print_r ($fields); ?>
Mayıs ayında Makedonya’da düzenlenen bir PEN konferansında Karadağ, Sırbistan, Hırvatistan gibi farklı ülkelerden gelen genç arkadaşlarla “Balkanları temsil etmenin doğası” üzerine konuşmuştuk: ben lafa sinemadan girmiş, Emir Kusturica’nın Yeraltı filminde Belgrad’ın ve şehrin tarihi hayvanat bahçesinin bombalandığı sahneyi gösterip Kusturica’nın Yugoslavya’yı özünde dini bir ontolojiyle anlatt
//php print_r ($fields); ?>
Yıllar yılı Türkiye coğrafyasındaki yazın çevrelerinin uzağında kalmış olsa da polisiyeler artık bu topraklarda da kaleme alınmaya başladı. Yeniliğe ve yenilikçilere hep “öteki” gözüyle bakmış edebiyat çevrelerinin de kabullenmesiyle artık okur da yazar da polisiye konusunda istediği kadar özgürce davranabiliyor.
//php print_r ($fields); ?>
Şebnem İşigüzel son yıllarda edebiyatımızda adından söz ettiren bir isim. Romanları başka dillere de çevriliyor. Özellikle Almanya'da çok sattığı belirtiliyor.
//php print_r ($fields); ?>
1985 doğumlu İngiliz yazar Ned Beauman’ın Boksör Böcek'ini özetlemek için aklıma gelen üç kelimeyi başlıkta kullandım; şaşırtıcı, hızlı ve heyecanlı. Genç bir yazarın elinden çıkmış gerçekten çok iyi bir ilk roman. Mükemmel bir dönem atmosferi kurmuş Beauman.
//php print_r ($fields); ?>
Bir Can Yücel şiirinin adıydı mesel. Öyle öğrendim. Eğitici, ders verici hikâye. Kutsal kitaplarda anlatılan türden. Saramago’nun Kabil’ini okurken hatırladım. Baksanıza kuzum aşağıdaki dizelere, sanki şair de okumuş da yazmış.
Ters bir nota verdi Tanrı Elçisi:
Zaptiyelerdeydi en büyük hata!
Denize dökünce Marx’ı, Engels’I,
//php print_r ($fields); ?>
“André Gide’i André Gide yapan şey nedir?” diye sorulsa buna hemen şu yanıt verilebilir: Birincisi yaşadığı dönemin tanığı bir aydın, ikincisi bu dönemin ahlaki sorgulamasını üstlenen sorumlu bir insan. Bütün eser ve eylemlerinin omurgasını bu iki özellik oluşturuyor.