Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Eleştiri Arşivi

En çok okunanlar  

Eleştiri


BİR İSTİRİDYE KADAR YALNIZ

Yazma isteminin varoluşsal nedenlerinin kişiden kişiye değişmesinin karşısında yazdığını yayımlatma isteminin nedenleri daha nesneldir kanımca. Kişinin adını, sözgelimi bir dergide ya da kendi yazdığı kitapta görmesinin övüncü pek az şeyle kıyaslanabilir herhalde. Yine de “benim kitabım”, “benim yazım” tamlamaları okumanın, yazmanın kendiliğindenliğine, karşılıksızlığına ket vuruyor kanımca.


Dede Korkut Masalları

Modern roman Tanzimat’la başladı Türkiye’de. Robert Finn, Türk Romanı adlı çalışmasında Tanzimat romanının sancılarını, emekleme aşamasını tüm açıklığıyla anlatır. Edebiyat bilimi açısından önemsenemeyecek çalışmalardır bunlar ama dönemin toplumsal yapısını başarıyla aktarırlar. İnsanımızın portresini çizer, tüm siyasal gerilimleri aktarır, günlük yaşamın ayrıntılarını verirler.


CİNNET MAHALLESİNE GİDER!

Birçoğumuz, kalabalık bir belediye otobüsünde seyahat ederken, özellikle trafiğin sıkıştığı, ne yapacağımızı bilemediğimiz anlarda, yanımızda ya da karşımızda oturan, tepemizde dikilen ya da tepesinde dikildiğimiz, haklarında hiçbir şey bilmediğimiz ‘yol arkadaşlarımızın’ o an neler düşündüklerini ya da kendi kendilerine neler söylediklerini tahmin etme oyunu oynamış, üst başlarından, dış görün


Paralel yaşamlar

“Temmuz Çocukları”, edebiyat kariyerine öyküleriyle adım atan Menekşe Toprak’ın ilk romanı. 1970 yılında Kayseri’de doğan Toprak, ailesinin Almanya’ya göç etmesi nedeniyle ilk ve ortaöğrenimini Köln’de ve Ankara’da tamamlamış, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni bitirmiş.


“Denge bir balıktır, dümdüz yüzen bir balık”

Edebiyatın köpekbalıklarıyla buluştuğu noktada, kuşkusuz akla gelen ilk eserlerden biri Peter Benchley’in Jaws: Denizin Dişleri adlı romanı.


Dikkat Burroughs var!

Beat Kuşağı’nın yaratılarına teğet geçen ya da bunları kavrayamayanların sığındığı en önemli bahane “bu heriflerin kafası güzel, kafası güzel olmayan okur ne etsin Beatleri” biçiminde.


FİKRİN ‘FLÂNEUR’ HALİ

Sadece Tahir M. Ceylan’ın yazılarının yayımlandığı gün Cumhuriyet alan, ‘Cumhuriyet okuru’ olmayan bir kesim var.


Doğanın Dili

Kır havası almak için kentten kaçtığım zaman, adeta başka bir insana dönüşüyorum. Hepimiz için öyle değil midir? Gün bitmek bilmez; günlerin ne kadar uzun olduğuna şaşarak uzayıp giden zamanın tadını çıkarırız. Doğanın dilini keşfetmeye başlarız. Gerçekten, insan ne de olsa doğanın bir ürünüdür ve oraya döndüğü zaman çok sürmez, o eski dilin uğultusunu yeniden duymaya başlar içinde.


Bizi Hikayelerimiz Birleştirir

Milliyet Sanat Dergisi ve Milliyet Kitap Eki’nin yayın yönetmenliğini sürdüren Filiz Aygündüz’ün lk romanı “Kaç Zil

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.