Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar



Mum, Ateşi ve Aksi: Ali Şeriati

-Oi Va Voi’den “Refugee” eşlik edebilir bu yazıya- “Oturdum ve mum ışığının güzel cilvesine gözlerimi diktim. Yeryüzündeki hiç kimse masamın üzerindeki bu muma nasıl baktığımı bilemez.”



Sen Zahmet Etme, Filmi De Biz Çekeriz

Neredeyse her ülkede 150 milyonu aşkın abonesi var; kendi televizyon şovlarını, dizilerini, filmlerini yapıyor. Son dönemde Türkiye’de insanların film izleme alışkanlığını değiştirdi. Artık pek fazla uğraşmak istemiyoruz ve onda ne varsa onu izliyoruz.



Yazmamayı Tercih Ederim

Bartleby ve Şürekâsı, adını “Yapmamayı tercih ederim” düsturuna sığınmış Melville’in unutulmaz karakteri Bartleby’den alıyor. Şürekâ, yazılmamış romanların, yazmayan yazarların romanı olarak değerlendirilebilir.

 



''Eteklerine Tırmanmadan Dağın Yüksekliği ölçülemez''

1970-80 kuşağı çocuklarının hemen hepsi Hay’ı bilir. Televizyonda çizgi film oranının nispeten daha sınırlı olduğu dönemlerde, ıssız bir adada geyiklerle hayat süren, anne geyiğin şefkatiyle bir mağarada çocukluğunu geçiren ve daha sonra hayatı sorgulayan Hay hepimizin yakın arkadaşıydı.



''Okumak'' Ama Nasıl?

İnsanın kelimelerle olan ilişkisi, gördüklerini ya da hissettiklerini bir şekilde anlatma ihtiyacı, anlattıklarını salt düz cümlelerle değil bir tahkiye usulünce yapması vb. unsurlar, sözlü anlatılardan modern romana kadar uzanan başlı başına upuzun bir hikâyedir.



Issız Vadide Üç Zambak: Bronte Kardeşler

-Queensryche / Lady Jane eşlik edebilir bu yazıya-

 



Carl Gustav Jung, Simone De Beauvoir Ve Robert Musil'le Bir Buluşma

“Oysa öteki ay kadar yabancıdır”

 



Tekinsiz Düşlerin -Unutulan- Öykücüsü: Kenan Hulusi Koray

2019 yılının kitap yayıncılığı camiası ve okurlar açısından en gözde konusu, Sabahattin Ali’nin eserlerinin telif haklarının kamulaşmasıydı, hiç şüphesiz. Bilindiği üzere eser sahibinin ölümünden 70 sene sonra telif hakkı koruma süresi bitiyor ve eseri kamulaşıyor; daha genel geçer bir ifadeyle, “telifi düşüyor”.



Deli Bahtiyar

Akşam olmadan yola vuruyorum kendimi. Nineme duyurmadan, artık merek yerine kullandığımız kulübedeki torbayı çividen indiriyorum. Altı yumurta. Ceplerime indiriyorum dikkatlice. Yine kimseye görünmeden, evin yukarısından geniş bir yay çizerek bakkala doğru yollanıyorum. İçim içime sığmıyor. Kurduğum şeyi başarabilirsem karlı çıkacağım. Becerebilirsem, bakalım.



Müstear Adresler

Bir kitap okuyorsunuz ve karşınızda mekânlar, hayatlar, kişiler, yaşanmışlıklar tören geçişi yapıyor adeta. Adresler belli olmasa da kişiler bir siluet gibi belirse de siz bütün parçaları tamamlayarak çeviriyorsunuz sayfaları. Çünkü canlı bir tarihin ete kemiğe bürünmüş hali vardır elinizde.

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.