Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Dosya Arşivi

Dosya // En çok okunanlar



Kararsız Okur: Hepimiz kötüyüz!

Türk edebiyatında alçak kahramanlar, şeytani karakterler var mı? Türk edebiyatının da karanlık sayfaları, bir yeraltı ve gerçek kötüleri vardır elbet ama ne kadar özgündürler, ne kadar inandırıcıdırlar? Bizim niçim bir Moriarty’miz, bir Patrick Bateman’imiz, bir Kayıp Cennet’teki Şeytan’ımız yok?



12 Eylül: Edebiyata Bir Darbe // Kıyamet zamanında edebiyat yapmak

Ömer Türkeş

 


 

 

 

80'li yıllara damgasını vuran sözcük 'birey'di. Yeni kültürel iklimde esen birey, cinsellik, özgürleşme ve özel hayat fırtınaları, 12 Eylül 'edebiyatı'nın merkezi temasını oluşturur. Ancak belleklerde yer edecek bir '12 Eylül Romanı' külliyatından söz etmek zor.



Nobelliler Kulübünün yeni üyesi: Tomas Tranströmer

Ödüller. Yaptıklarımızın başkaları tarafından onaylanması. Yaptıklarımızın karşılığını almamız. (İngilizcede bir malın ya da hizmetin ederi anlamına gelen price ile ödül anlamına gelen prize ne kadar da yakınlar birbirine.) İçinde bulunduğumuz yolda, muhtemelen doğru istikamette ilerlediğimizi anladığımız anları işaretleyen ödüller.



Yayınevlerinin YouTube kanalları: Önce izle, sonra oku!

Facebook, Twitter, Instagram ve Pinterest yetmiyor, diyorsanız; yayınevlerini takip ettiğiniz “kanallara,” YouTube kanallarını da ekleyebilirsiniz!

 



Baskının “kısa” tarihi

Shakespeare’in 36 oyundan oluşan toplu oyunlarının ilk baskısının iki yıldan uzun sürdüğünü ya da İngilizcede basılan ilk kitabın Kral Arthur olduğunu biliyor muydunuz? Şimdilerde baskı teknolojileri bir hayli gelişmiş olsa da baskının tarihine ilişkin bilmediğimiz pek çok şey var.



Parklara bakmak

Ben kaç parktan geçtim ömrümde? Birkaç kuşağın kesintisiz kullandığı, sevgililerin yüce ağaçların altında el ele dolaştığı, sevdiğimiz yazarların gençlik anılarında yer etmiş kaç park tanırım memlekette? Özgürlük soluduğumuz mekanlar olarak parklar. Kırsal alanda doğayla kurduğumuz ilişkinin şehirli yüzü olarak parklar. Çocuklarımızın sokakla buluştuğu neredeyse tek nokta olan parklar.



Caz Çağı Zelda Fitzgerald'ın tablolarında

Zelda Fitzgerald'ı hep F. Scott Fitzgerald'ın eşi olarak tanıdık. Aslına bakarsak Zelda, Scott'ın eserlerindeki kadın karakterler için ilham vermiş bir isimdi. O olmasaydı, Scott Fitzgerald'ın "Caz Çağı" diye adlandırdığı dönemin en gözde çiftinden mahrum kalacaktık.



Ginsberg'in akıllı telefonu olsaydı

Başkaldırı, tükenmek bilmeyen bir yenilik arayışı, tüketim karşıtlığı, sınırsız cinsel haz ve uyuşturucu... Beat Kuşağı sadece geçen yüzyılın 10-20 yıllık dönemine damgasını vuran çılgın bir gençlik akımı değil, bugün hâlâ etkilerini hissedebileceğimiz, bugün hâlâ aradığımız ve özlediğimiz bir ruh hali.

 



Edebiyatseverlerin hayallerini süsleyecek 11 emoji

Doksanlı yılların modası olan uzun telefon görüşmelerinin yerini şimdilerde çeşitli mesajlaşma uygulamaları üzerinden yürüyen bitmek bilmez sohbetler aldı. Fakat ne olursa olsun parmakların hızı dilin hızına kolay kolay yetişemiyor. Hal böyle olunca  modern çağın iletişim araçları da kendi yöntemlerini yaratıyor. Bu yöntemlerden biri de emoji denen semboller.

 



Gölgede Kalanlar // Karşınızda Cyrano de Bergerac

Şiirin liri; kılıcın piri, fizik alimi, müzik bilgini, hele o garip kılık kıyafetleri; işte karşınızda Cyrano de Bergerac: “Neyse ki ahlaken zarifim ben!/ Böyle bir züppe gibi giyinip süslenmem,/ Pek cici olmasam da süsüm tamam;/ Özellikle şunu hiç aklımdan çıkarmam:/ Hafif hakaretler, zoraki vicdan,/ Gözleri çapaklanmış uykudan,/ Paçavralaşmış bir onur, yitirilmiş bir hedef./ Yürürken hiç

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.