Dosya Arşivi
Dosya // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Şiirin liri; kılıcın piri, fizik alimi, müzik bilgini, hele o garip kılık kıyafetleri; işte karşınızda Cyrano de Bergerac: “Neyse ki ahlaken zarifim ben!/ Böyle bir züppe gibi giyinip süslenmem,/ Pek cici olmasam da süsüm tamam;/ Özellikle şunu hiç aklımdan çıkarmam:/ Hafif hakaretler, zoraki vicdan,/ Gözleri çapaklanmış uykudan,/ Paçavralaşmış bir onur, yitirilmiş bir hedef./ Yürürken hiç
//php print_r ($fields); ?>
Ece Ayhan, o çok bildik “Yort Savul” şiirinde, “en geniş zamanlı tarihi yazmak” için tarih atlaslarını istiyordu.
//php print_r ($fields); ?>
Doksanlı yılların modası olan uzun telefon görüşmelerinin yerini şimdilerde çeşitli mesajlaşma uygulamaları üzerinden yürüyen bitmek bilmez sohbetler aldı. Fakat ne olursa olsun parmakların hızı dilin hızına kolay kolay yetişemiyor. Hal böyle olunca modern çağın iletişim araçları da kendi yöntemlerini yaratıyor. Bu yöntemlerden biri de emoji denen semboller.
//php print_r ($fields); ?>
“Yapmamayı tercih ederim.” Melville’in meşhur kâtibi Bartleby’nin bu şiarı, dünyaya en net karşı duruşlarından biri olarak kabul ediliyor.
//php print_r ($fields); ?>
Bent Objects adlı bloğunda, gündelik yaşantımızda sık sık karşımıza çıkan objelere bir tel yardımıyla kişilik veren ve daha sonra bu objeleri, bir hikaye doğrultusunda fotoğraflayan Terry Border, kitapları da bu gözle değerlendirdi.
//php print_r ($fields); ?>
Bazı kadınlar vardır ilk başta varlığını çok hissedemezsiniz, coşkulu ya da farklı değillerdir. Sanki hep oradadırlar, olmaları gereken yerde. Fakat bir şekilde dikkat kesilirseniz o durağanlığının içinde bambaşka denizlerin var olduğunu görürsünüz. Doğru yerde susar doğru yerde konuşurlar. En çok da dinlerler.
//php print_r ($fields); ?>
Her kavramın, kolayca tüketildiği bir dünyada yaşıyoruz. Öyle ki, “Her kavramın, kolayca tüketildiği bir dünyada yaşıyoruz” cümlesinin bile anlamının ne kadar tüketildiğini fark ediyorum yazarken... Nasıl da klişe geliyor kulağa!
//php print_r ($fields); ?>
Şimdilerde teknolojinin gelişmesi, iletişim araçlarının hiç olmadıkları kadar hızlanmasıyla unutulmaya yüz tutsa da bir zamanlar uzaklardaki sevdiklerimize ulaşmak için olmazsa olmazımızdı posta servisi. Kimi zaman ucu yanık mektuplar gönderilip cevabı bazen aylarca beklenir, kimi zaman hoşça vakit geçirilen bir tatilin anısı olarak kartpostallar gönderilirdi.
//php print_r ($fields); ?>
Doğu Yücel’in çalışma ortamında -onu yakından takip edenlerin tahmin edebileceği gibi- fantazya, bilimkurgu ve korku hikayelerinden aşina olduğumuz çok sayıda figür karşılıyor bizi – elbette kitapların yanı sıra... Iron Maiden’ın Eddie’sinin de başrolde olduğunu söyleyebiliriz. Benzer bir durum, masası için de geçerli hiç kuşkusuz...
//php print_r ($fields); ?>
Dan Brown’ın Da Vinci Şifresi romanının en dikkat çekici etkilerinden biri de, özel Paris turlarına ilham kaynağı olmasıydı. Çeşitli şirketlerin organize ettiği bu özel turlarda güzergahlar romandaki anlatıma göre çiziliyor, gezilip görülecek tarihi mekanlar hikayeye göre belirleniyordu.