Dosya Arşivi
Dosya
//php print_r ($fields); ?>
ALKOLİZM: “Dışardaki kızgın güneşin içerinin loşluğunu bozmadığı bir gün, temiz bir barda, temizlediğim bir odada özenle hazırlanmış bir cin ya da martini içmek. Dışarda kar yağarken daktilonun başına oturmak, konyak da içmek bu arada...
//php print_r ($fields); ?>
Selfie çılgınlığı hız kesmeden devam ededursun; anlaşılan o ki Mashable, yeni bir "akımın" peşinde. Asansör aynaları karşısında, dudakların büzülerek verilen pozlardan sıkılmadınız mı, diye sormuşlar ve bir önerileri var... #MashShelfie hashtag'iyle herkesi, sevdikleri kitapların bulunduğu rafların (shelf) önünde fotoğraf çekip paylaşmaya çağırıyorlar.
//php print_r ($fields); ?>
Her okurun bir yazarı çok sevmek için son derece haklı ve bir o kadar özgün gerekçeleri vardır şüphesiz. Yola bu bilinçle, SabitFikir okurlarının edebiyatın öne çıkan yazarlarını neden sevdiklerine ilişkin bir tartışma başlatmak için çıktık. İlk soruyu da o yazar üzerine çalışmalar yapmış bir isme yönelttik. Öyleyse soruyoruz: Siz Ahmet Hamdi Tanpınar'ı niçin okuyorsunuz?
//php print_r ($fields); ?>
Portakal Kültür ve Sanat Evi’nin 100. yılı vesilesiyle yayımlanmış olan dört kitabı elime aldığımda ilk aklıma gelen, daha çok “müzayede evi” olarak tanıdığım bir kurumun neden böyle bir çalışmaya ön ayak olmak isteyeceğiydi. Belki mesleki deformasyondur, belki de kitaplarla ilgili büyük resmi görme çabası...
//php print_r ($fields); ?>
Dünyanın her yerinde merakla beklenen ve ilgiyle okunan romanların yazarı, göstergebilimci, filozof, denemeci, edebiyat eleştirmeni… Umberto Eco, insan davranışlarının karmaşıklığını, aşkı ve edebiyatı incelikli bir zarafetle keşfetmiştir. Biz de yakın zamanda kaybettiğimiz bu kıymetli yazarı kendi cümleleriyle anmak istedik ve Umberto Eco’dan 10 alıntıyı sizin için derledik:
//php print_r ($fields); ?>
Barış Bıçakçı’nın yeni kitabı Seyrek Yağmur’u çözümlemek için okurların elinde şu deliller vardır: Kitap kapağı ve kitap arkası yazısı birer adet, yazarın doğduğu yer ve yıldan başka pek bir şey içermeyen özgeçmiş, Google görsel aratma algoritmaları yüzünden ebediyen yüzüne giydiği Seyfi Teoman fotoğrafı, bugüne kadar yazdığı romanlarla kurduğu edebiyat evreni, yarattığı kahramanlara k
//php print_r ($fields); ?>
ARDIÇ TOHUMU: “Güzel gözlüm... Geldiğinde ne kadar aç, nasıl da yalnızdın. Dağların üstünde uçmadığın, dolaşmadığın yer kalmamıştı. Beni bulduğunda güzün en ışıklı saatlerindeydik. Gücenmiş, bitkin düşmüş, umudunu kaybetmemiştin. Senin içinden geçene dek istek dolu biriyle karşılaşmanın ne tür bir tuzak olduğunu henüz kavrayamamıştım.
//php print_r ($fields); ?>
“Hunc mundum tipice laberinthus denotat ille. Intranti largus, redeunti sed nimis artus.” Yani, “Bu dünya tipik bir labirent gibidir. Girişi kolay, çıkışı çetindir,” diyordu ihtiyar kör adam ve şöyle devam ediyordu: “Kitaplık kocaman bir labirenttir. Dünya labirentinin simgesi içine girersin, ama dışarı çıkıp çıkamayacağını bilemezsin.”
//php print_r ($fields); ?>
Yunan çizgi romancı Soloúp’un Ayvali isimli grafik romanı ayrıntılı bir çeviriyle, nitelikli bir baskıyla çıktı. 2015 yılında Yunanistan’da ödüller kazanan ve konuşulan bir albümün kısa sürede Türkçede yayımlanması sevindirici, pek çok yabancı grafik roman bu denli şanslı olamıyor, sinemaya uyarlanmadıkça veya özgün dilinde çok satıp İngilizceye çevrilmedikçe buralara pek ulaşamıyor.
//php print_r ($fields); ?>
1. yıla, 5. yıla, 10. yıla, 50. sayıya ya da 100. sayıya ulaşıldığında, böylesi duraklar –biraz soluklanıp– gelinen ve gidilecek tarafa yeniden bir göz atmanın bahanesi oluyor çoğunlukla. SabitFikir de şu anda 5. yıl durağında...