Eleştiri Arşivi
Eleştiri // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Tanrıların günün sonunda yeniden aşağıya yuvarlanacak bir kayayı sonsuz kez zirveye taşımakla cezalandırdığı Sisifos’u bilirsiniz. Onu farkındalığı yüksek bir insan olarak hayal eden Albert Camus, dünya denen kaos yumağının bir amacı bulunmadığını kabullenen bilinciyle, kaya yuvarlamanın diğer hiçbir eylemden farkı olmadığını idrak eden Sisifos’u mutlu biri olarak tasarlıyordu.
//php print_r ($fields); ?>
Yazan kişinin yazdığı her metnin –bunu belirtse de, belirtmese de– öyle ya da böyle otobiyografik olduğu, onun yaşamından kesitler veyahut izler taşıdığı gerçeği bir tarafa, bir yazarın bile isteye otobiyografik –üstelik kurmaca– bir metnin başına oturması ve oradan kendini imha etmeden kalkması zor bir yolculuk. İnsanın kendi kendisinni ameliyat etmesi gibi bir şey bu.
//php print_r ($fields); ?>
Aradaki Nehir, bir ülkenin ve ülke insanlarının kaderinin -kendi istekleri dışında- dışa bağımlı hale gelmesinin temel hatlarını çiziyor. Sömürgeleştirilmenin tarihi de diyebileceğimiz sürecin nasıl başladığını ve nasıl ilerlediğini oldukça sade, bir yandan da şiirsel bir dille anlatıyor roman.
//php print_r ($fields); ?>
Marnie ve Nelly: Tek ortak noktaları aynı annenin karnından ve aynı babanın soyundan gelmek olan iki kız kardeş. Marnie ve Nelly: Karanlık bir sırrın iki küçük ortağı. Onlar bir takım karanlık işlere bulaşmış umursamaz babalarını ve sorumsuz alkolik annelerini evlerinin arka bahçesine gömdüler. Peki, hikaye bitti mi? Tabii ki hayır. Aslında her şey daha yeni başlıyor.
//php print_r ($fields); ?>
Enis Batur’un Göl Yazı’sı bir oturuşta okunabilecek bir metin.
//php print_r ($fields); ?>
Nantucket’lı Arthur Gordon Pym’in Hikâyesi, kısa öyküleriyle tanınan, gotik ve fantastik edebiyat geleneğinin önde gelen yazarlarından Edgar Allan Poe’nun 1837 ile 1839 yılları arasında tamamladığı yegane romanı.
//php print_r ($fields); ?>
Alberto Manguel yeni kitabı Gezgin, Kule ve Kitapkurdu’nda, “Kitap, içinde yolculuğa çıkabileceğimiz bir dünyadır,” diyerek okurluğun bir tür gezginlik olduğunu vurguluyor. Böylece şu bildik “çok gezen mi bilir, çok okuyan mı?” ikilemini boşluğa düşürüyor. Edebiyatın da en az yaşamak kadar güçlü bir deneyim olduğunu söylüyor.
//php print_r ($fields); ?>
Acı çekiyorsan canlı, başklarının acısını hissediyorsan insan olduğun söylenir. Bilimsel olarak bu sözün pek bir karşılığı olmasa da vermek istediği mesaj açık; duygularımız olduğu ve onları paylaşabildiğimiz sürece insanız. Duygusunu açık etmeyen insanlara karşı bir diğer kültürel yaklaşım da şöyledir: Robot gibi.
//php print_r ($fields); ?>
//php print_r ($fields); ?>
1 Şubat 1933’te Bursa’da, Canipzade İpek Atölyesi’nde açılıyor Ah Minel Hayat. Saat onu yirmi geçiyor. 17 yaşında, hayatının baharında, üç aya kalmadan evlenecek bir ipek fabrikası işçisi Seniha. Kozalar ayıklandıkça, tezgahta ipekler dokundukça hayaller uçuşuyor elbette. Düğün, yaz sonu. Kumaş peşinde, Seniha: Krep Keriman.