Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar



Ruslan’ın zincirsiz köleliği: Efendinin içselleştirilmesine dair

Doğrulara ilişkin söylenen ve yazılanlar er ya da geç seslerini duyuracak bir çatlak bulup insanlara yayılma fırsatı yakalar. Kimi zaman Sokrates’in yaptığı gibi sözle, diyalogla aktarılan sorgulayıcı düşünce yöntemi kimi zamansa kağıda dökülür, kitap olur.



İhtiyarlamaktan korkmayınız

Bir bilinmez yazar ve çoksatar bir kitap… 83¼ Yaşındaki Hendrik Groen’un Gizli Güncesi’nden bahsediyorum. Gulliver’in Seyahatleri’nin yazarı Jonathan Swift’in, “Herkes uzun yaşamak istiyor, ama kimse yaşlanmak istemiyor,” sözü, yaşadığımız çağın ruhunu bu kadar iyi yansıtırken, 83 yaşındaki bir ihtiyarın güncesine gösterilen bu ilgiyi neye bağlamak lazım?



Aşk kıyameti

Aşk, bitimsiz sorularıyla çözülemeyen bir esrar gibi. Öte yandan hakkıyla da konuşulmaz. Ya abartılı bir şekilde kalpler, güller, nasihatler havada uçuşur ya da dudak bükülür, hasır altı edilir. Ama öyle ya da böyle, hep gündemdedir aşk; görmezden gelinmesi bile popülerliğindendir.



Bir fabrika cinnet getirirse ne olur?

Philip K. Dick (1928-1982), Elektrikli Düşler’de bir araya getirilen öykülerinde güç, biyopolitika, hafıza, söylem, bireyleşme gibi çok mühim kavramları yarattığı dünyalarda ufak ters köşelerle anlatıyor. Yüzde 99’u tanıdığımız, yaşadığımız dünya gibi çalışan bir evrene yüzde birlik zekice bir dokunuşla sorgulamadığımız pek çok kavramı çalkalayıp geri bırakıyor.



Hikayesi aşkla mayalanmış bir roman

Ertürk Akşun, son romanı Ve Kızın Adı Gece’de hem kendine, hem dönemimize hem de geçmişe dokunmuş. Bir kısmı 90’larda, diğer kısmı günümüzde geçen kitapta Ertürk Akşun, 70’lerin buhranlı dönemini de hikayeye katarak çok sesli bir senfoni oluşturmuş. Kelimelerle gerçeği, imalarla anlamı ve satır aralarındaki suskunlukla acıları anlatmış.



Okyanusun Korosu: Derinlikler

Spekülatif kurgunun farklı alanlarında eserler veren 1989 doğumlu yeni bir kalem Rivers Solomon. Amerikalı yazar, ne yazık ki daha dilimizde okuma fırsatı bulamadığımız bilimkurgu türündeki An Unkindness of Ghosts (2017) adlı ilk kitabıyla adından söz ettirmişti.



D. Mehmet Doğan'ın Direnişi

1980’li senelerin ortalarında Karaman’da ortaokul öğrencisi idim. Ağabeyim Mehmet Harmancı’nın elinde bir kitap gördüm: Batılılaşma İhaneti. Yakın tarihimizden bahseden bu kitabı birkaç defa okudum. Çocuk yaşlarda okunan kitapların tesiri tahminlerimizin çok ötesinde olabiliyor. Bu kitap ve elbette zamanla bu kitabın açtığı başka eserler; tarihe, özellikle yakın tarihimize bakışımı etkiledi.



Antonie Lazanec'i Kim Öldürdü?

Edebiyatta sıklıkla karşımıza çıkan bir ikilem vardır: Suçlu kim? Suçu işleyen insanın kendisi mi, içinde büyüdüğü toplum mu?

 

Bir yerde suç varsa, mantıken en azından bir suçlunun da olması gerekir. Peki, suçlu o kişi midir yoksa esas suçlu, o kişiyi suç işlemeye iten -yönelten, teşvik eden, mecbur bırakan- toplum mudur?

 



Saçmanın Anlamı: Albert Camus

Filozof, felsefesini kuran kişi mi yoksa yaşayan kişi midir? Bu kadim tartışmaya varlığıyla cevap veren bir filozoftan bahsedilebilir: Albert Camus. Çünkü teori kadar pratiği de fikirleri kadar yaşamayı da hayatında önceleyen bir düşünür olmuştur o.



İnsanı tanımak

Alberto Manguel, edebiyata, tarih boyunca yazılmış olanlara, dünyanın geneline, insanlık haline karşı derin ilgisiyle, kıvrımlı, oyuncu, zengin yazı diliyle çağımızın önemli denemecilerinden biri. Borges’le, ömrünün başında (Borges’e kitap okuyarak) ve sonunda (Arjantin Milli Kütüphanesinin başına geçerek) kurduğu ilişkiyle de, en azından biz meraklılar için, önemli bir geleneğin sürdürücüsü.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.