Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar



Rahiplere tekmeyi basın, tanrılarıyla bizzat kendiniz tanışın

Haydi, gelin itiraf edelim; ekonomi denen iblisten çoğumuz hiçbir şey çakmıyoruz. Ufak tefek terimler hakkında selin içerisinde beliren kaya parçaları gibi zihnimizde soluk ışıklar yanıyor ama, iş bütüne gelince Pandora gibi kutuya yaklaşmaktan korkuyoruz. Ya içinden çıkamayacağımız bir labirente girmekten çekiniyoruz, ya da çıksak bile harcanan emeğin bir getirisi olmayacağına inanıyoruz.



Yazar kimin için yazar?

Romanımızın isimsiz kahramanı, lisansını Cambridge Üniversitesi’nde tamamlamış, Fransız ve Alman dili ve edebiyatı okumuştur. Çağdaş Fransız tarihi konusunda bitirme tezi yazar ve sonra doktora yapmaya karar verir. Doktora tezini de Goncourt ödüllü Fransız romancı Paul Michel hakkında yazacaktır.



Rappaccini’nin kızı Havva ise…

Nathaniel Hawthorne’un 1844 yılında yayımlanan Rappaccini’nin Kızı isimli uzun öyküsü (novella mı demeli?) üzerine yapılan yorumlarda okur ikiye ayrılıyormuş. Bir kısmı bu hikayenin kadın-erkek ilişkileri hakkında olduğunu söylerken, diğer kısmı Hıristiyanlık alegorisi olduğunu söylüyormuş. Bana öyle geliyor ki, ikisi de... 19.



İlişkiler için bibliyoterapi desteği

Aşkın nasıl bir duygu olduğunu tarif et, deseler, oldukça “cilalı” bir duygu olduğunu söylemekte bir sakınca görmezdim. Zira her şeyi olduğundan daha parlak gösterdiği kesin. Peki bu sonsuza dek sürüyor mu? Elbette hayır. Hatta bazı kişiler tarafından aşka çeşitli sürelerde ömür bile biçiliyor. Bir son kullanma tarihi var!



Bir Alman meselesi

“Romantik misiniz?” bu cevabı hemen verilebilecek türden öyle herhangi bir soru değil. Çünkü romantik, bir ruh hali olarak duygusallığı çağrıştırsa da kültürel anlamıyla sadece budnan ibaret değil.



Ya şeytan çıkmazsa

“Neye inanacağız?” Bu soru, gündelik hayatımız bağlamında rahatlıkla genelleme yapabileceğimiz, ama sıra edebiyata geldiğinde belli başlı türlerde ağırlıkla işlendiğini gördüğümüz bir meseleyi, “bilinmeyen”i yansıtıyor bize. Kaçınılmaz olarak fantastik edebiyatın, özellikle de korku edebiyatının temel unsurlarından birini oluşturuyor bu şüphe dolu “bilinmeyen” kümesi.



George Eliot'a Göre Kadın Olmak

Middlemarch klasik bir roman, bir başyapıt. 1871 yılında yayımlanmış. Rahatlıkla Anna Karenina’nın, Madam Bovary’nin, Kızıl ile Kara’nın yanına konulabilir.

 



"Beni sevebilmen için benden nefret et"

Geçen yıl edebiyat okurunun bir everesti vardı. Hermann Broch’un çevrilemez denen romanı Vergilius’un Ölümü bütün heybetiyle karşımızdaydı. Ahmet Cemal’in kırk yıllık bir emekle Türkçeye kazandırdığı bu roman, “Oku beni!” diye meydan okuyordu. Broch’u, bir XIX.



Işık hızında bir trajikomedi

Şu aralar aşıldığına dair akademik dedikodular dolaşsa da biliyorsunuz ki evrendeki en hızlı hız, ışık hızı. Işık hızı, en hızlı hızdır; çünkü hiçbir ağırlığı yoktur. Varlığı ışıktan damıtılan insanoğlu, evrim yolculuğu Homo Sapiens’e ulaşır ulaşmaz orada durmuş ve atası ışıkla güreşmeye başlamıştır. Neden ışık hızına ulaşmak istiyoruz peki?



SEVGİNİN İYİLEŞTİREN GÜCÜ

Savaşın yıkıcılığını söylemeye gerek yok. Bu aşikar. Savaş yıkar, ayırır, dostu bile bazen düşman kılar. Savaş duyguların körelmesinin veya karşıt iki güce dönüşmesinin müsebbibi olabilir.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.