Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Dosya Arşivi

En çok okunanlar  

Dosya


Çünkü çocukluk yumuşak karnımız

Modern hayatın üzerimize yuvarladığı ağır kayaların altında bitkin, ülkenin ve dünyanın politik ve ekolojik kıyametiyle cinnetin eşiğinde, umudumuzu sık sık yitirerek, nasıl bilmiyorum ama, bir şekilde yola devam ediyoruz. Her birimizin kendince tutunduğu dalları var; akıntıya kapılıp gitmemek ve aklıselimliğini korumak için yarattığı yalandan da olsa küçük cennetleri.


Niçin Okumalıyız? // W. G. Sebald

Her okurun bir yazarı çok sevmek için son derece haklı ve bir o kadar özgün gerekçeleri vardır şüphesiz. Yola bu bilinçle, SabitFikir okurlarının edebiyatın öne çıkan yazarlarını neden sevdiklerine ilişkin bir tartışma başlatmak için çıktık. İlk soruyu da o yazar üzerine çalışmalar yapmış bir isme yönelttik. Öyleyse soruyoruz: Siz W. G. Sebald'ı niçin okuyorsunuz?

 


Editörden // "Sözün kısası makbuldür"

Bundan birkaç yıl önce, The Observer’daki yazısında İngiliz yazar ve editör Robert McCrum, “Günümüz kitapları neden bu kadar uzun” diye sormuştu. 14 Kasım 2010 tarihinde yayımlanan bu yazısında McCrum, o yılın sonbaharında çıkan birkaç kitabı mercek altına alıp hepsinin ortak özelliği olarak uzunluklarına dikkat çekiyordu.


Karne: İyi Tanrının Çocukları, Ayın İki Yüzü

İYİ TANRININ ÇOCUKLARI Neslihan Acu

Doğan Kitap (13,5 cm x 19,5 cm)

 


 

BASKI > 3 yıldız

 


Yayıncılığın gizli kahramanları

Türkiye’de her şeyde olduğu gibi, yayıncılıkta da ekonomik, bürokratik, kültürel, siyasi pek çok sorundan bahsetmek mümkün; ama bu sorunlar, yayıncılar dahil kimin umurunda. Sanırım burada herkes şikayet etmekten ve dinlemekten yorulmuş; bir şeylerin değişmesi için küçük de olsa bir şeyler yapmak, çözümler üzerine düşünmek gerek.


Kararsız Okur: Bir nefes butik

Butik yayıncılık edebiyat okurunun ve farklı okumaların peşine düşenlerin can simidi, tek çaresi. Sorunlu yayın dünyamız içinde var olmaları bile kendi başlarına birer mucize niteliğinde.


Çizgi Roman // Tanıdık hüsran

Bazı insanlar zarafetleriyle, bir yük almış olarak gelirler dünyaya. Karşılaştıkları insanlar onlara önce kırılgan, hassas der. Sonra bilgili, görgülü sıfatları yakıştırılır. Güzeldirler. Yaş aldıktan sonra, dertli, hüsran dolu denir.


Çavdar Tarlasında Çocuklar hakkında bilmediğiniz 15 şey

1. Gün geçmiyor ki dünyanın bir yerlerinde Çavdar Tarlasında Çocuklar’ın bir kopyası satılmasın. Evet, doğru duydunuz.


Çizgi Roman // Canavarım, canavarsın, canavar

Richard Kearney, içimizdeki canavarla, “öteki”yle birlikte yaşamanın olanaklarını popüler kültürden örneklerle ele aldığı kitabı Yabancılar, Tanrılar ve Canavarlar’da, “canavar2” (monster) sözcüğünün etimolojisinden bahseder ve “monstrare” sözcüğünün bizi iki farklı anlama götürdüğünü belirtir: Göstermek ve uyarmak.


Yüzücünün okudukları

Mad Men dizisinin bir bölümünden hatırlıyorum: Don Draper, ilk eşinden ayrılma sürecinde yaz boyunca kentte kalacaktır, New York’un meşhur görüntüleri eşliğinde kentteki dairesine taşınır.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.