Şahane Bir Kitap Arşivi
Şahane Bir Kitap // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Yazının başlığı da methiye cephesini epeyce açığa çıkarıyor ama en sonda ulaşmam gereken yargıyı en başa taşıyarak atayım ilk adımı: Türkçe yazılan ya da Türkçeye çevrilen kalburüstü bütün tarihî romanları okuduğunu varsayan, kendisi de az çok ilgi görmüş hacimli üç örnekle bu alana katkıda bulunan biri olarak, bugüne dek Moğol Kurdu’ndan daha iyisine rastlamadım.
//php print_r ($fields); ?>
Son zamanlarda ne bir edebiyat ne de bir eleştiri metni beni böylesine etkiledi; yüreğimi havalandırdı, kaleme sarılmama yol açtı, siyasetle, edebiyatla, gündelik hayatla ve elbette kendimle kurduğum ilişkiye böylesine sirayet etti, Sessizin Payı’ndan başka… Türkiye’de edebiyat eleştirisinin biricik isimlerinden Nurdan Gürbilek, soğukkanlı, cesur, mesafeli ama kesinlikle duygudan yoksu
//php print_r ($fields); ?>
“Bir kapıdan gireceksin, neler neler göreceksin, her çileye göğüs gerip hayat budur diyeceksin. Gün gelecek isyan edip niye doğdum diyeceksin. Gün gelecek isyanına kahkahalarla güleceksin.” Reha Erdem’in Hayat Var'ının içinde Hayat’la beraberiz şimdi. Hayat, çocukluk ve ergenlik, yaşam ve ölüm arasında, tekinsiz bir tereddüt anında film boyunca...
//php print_r ($fields); ?>
Salahaddin Enis, 20. yüzyılın ilk yarısında yaşayıp eserler vermiş ve unutulmuş natüralist romancılarımızdan. Onun için unutturulmuş demek belki daha doğru.
//php print_r ($fields); ?>
Toplum mu kötüdür, birey mi? Laclos’nun bu soruya cevabı oldukça nettir: Toplum. Yazarın elinde bir de kanıtı vardır: “Tehlikeli İlişkiler”. Üzerine çok konuşulmuş, çok düşünülmüş bu klasik yapıt için, söz konusu sav üzerine yazılmıştır denilemez elbette.
//php print_r ($fields); ?>
Esrar yavaş yavaş etkisini göstermeye başlar.
//php print_r ($fields); ?>
İpek Evi, yeni bir Sherlock Holmes macerası. Evet, doğru duydunuz. Ancak yanlış anlaşılmasın, Arthur Conan Doyle’un ölümünden yıllar sonra bulunup yayımlanan bir maceradan söz etmiyorum. Conan Doyle Vakfı’nın onaylayıp destek verdiği, Anthony Horowitz tarafından yazılan, gerçekten yeni bir maceradan söz ediyorum.
//php print_r ($fields); ?>
Modern romanın edebiyatımızdaki ilk örneği. Batı özentiliğinin eleştirisi… Araba Sevdası denince art arda bu iki cümleyi sıralar geçeriz, aslına bakarsanız haksızlık ederiz. Doğrudur, yanlış değildir bu tespitler; ama eksiktir. Hem de oldukça eksik. Çünkü Araba Sevdası her şeyden önce dil üzerine yazılmış bir romandır. Daha doğrusu dilsizlik üzerine...
//php print_r ($fields); ?>
Oldum olası Ursula K. Le Guin’in kimi çalışmalarının fantastik, kimilerinin bilimkurgu olarak değerlendirilmesine, romanlarının türlere ayrılmasına karşı çıkarım.
//php print_r ($fields); ?>
"Kışın koyu gri sis perdesi Salinas Vadisi'nin gökyüzüyle ve dış dünyayla olan ilişkisini kesmişti. Sis, vadinin etrafını saran dağların üstüne oturmuştu. Kocaman vadi bu haliyle kapağı kapalı bir tencereye benziyordu. Vadinin geniş, engebesiz tabanında pulluğun demiri derin kazmış, kara toprağın parçalara ayrıldığı yerlerde madeni pırıltılar yaratmıştı.