Eleştiri Arşivi
Eleştiri
//php print_r ($fields); ?>
21.yüzyılın başında yıldızı parlamış olan 1980 doğumlu Joey Goebel, romanlarında yoğun olarak Anglo-Amerikan dünyasında Trangressive Fiction olarak isimlendirilen kurgu türünün çizgileri üzerinde seyreder.
//php print_r ($fields); ?>
Aptallık ile serserilik arasında gerilen tel üzerinde yürüyene cambaz değil, cesur denilir. Hangi yöne giderseniz gidin aslolan düşecek ve ölecek/sakatlanacak kadar mevzi değiştirmiş olmanızdır. Bunu göze almanız sıkıntılarınızı giderir. Örneğin, birini sevmeniz basittir. Birinden nefret etmeniz ise ciddi meseledir. Sevgi unutulabilir, küllenebilir; nefret ise kalıcı hasar bırakır.
//php print_r ($fields); ?>
Yapılmamış şey değil; yazarların gizli odasına girmek veya onları bir kurguda yeniden yaratmak daha önce de denendi. Javier Marias, rastgele seçtiği ve hepsi pılını pırtını toplayıp aramızdan ayrılmış kimi isimlere benzer şekilde yaklaşmış.
//php print_r ($fields); ?>
Aralık ayında bir akşam, uyku bir türlü gelip de beni ertesi güne taşımaya yanaşmazken, salondaki kütüphanede bir kitap buldum. Bir zamanlar mavi olduğunu düşündüğüm kapağı, basılmasının üzerinden geçen yetmiş yılda solgunlaşmıştı; tepesi yosunlarla kaplanmışa benziyordu, yeşil rengin değişik bir tonunu almış, üzerindeki lekelerle garip bir deri hastalığından muzdarip gibi görünüyordu.
//php print_r ($fields); ?>
Güray Süngü’nün son romanı Kış Bahçesi, “mevsimlerden kıştı, soğuktu hava” diye başlamıyor.
//php print_r ($fields); ?>
henry ve june, anaïs nin’in ömrü boyunca tuttuğu günlüklerin arasında 1931’in sonundan başlayan ve 1932 yılının sonuna dek uzanan bir yıllık bölümünün gözden geçirilmiş yeniden basımı. yazarın cinsel ve romantik hayatı üzerine odaklanmış bu anlatı okurunu çokeşlilik ve kadın cinselliği üzerine düşünmeye teşvik ediyor.
//php print_r ($fields); ?>
George Ritzer’ın üniversite öğrencilerine hazırlanmış ders kitabı niteliğindeki çalışması ‘Küresel Dünya’, dipnot ve alıntıların içinde kaybolmadan, ‘küreselleşmenin temel niteliklerini’ gözden kaçırmadan, güncel veri ve gözlemleri es geçmeden ‘toptan’ bir inceleme sunuyor.
//php print_r ($fields); ?>
On dört yaşındaydım ve hayat, bir deniz yatağında uyumamı emrediyordu. Oysa deniz yatağı, altında deniz olmadan bir çakıl çuvalına benzer. Uyutmaz. Uyutsa da gördüğün rüyayı hatırlatmaz. Latin alfabesini doğduktan ancak dokuz yıl sonra öğrenebilmiş bir çocuğa, eline tesadüfen geçmiş bir romanı okutmaktan başka bir halta yaramaz.
//php print_r ($fields); ?>
Meksikalı Juan Rulfo, yaşadığı kadar yazan biri değil ne yazık ki. Fakat onun, kaleme aldığı az sayıdaki yapıtıyla pek çok ismi etkilediğini söylemek lazım. Ülkesi Meksika ve Latin Amerika edebiyatının önemli isimlerinden olan Rulfo'nun tek romanı Pedro Paramo.
//php print_r ($fields); ?>
Heinrich Böll’ün Can Yayınları’ndan çıkan öykü kitabı, duyguları alt üst eden, insan elinden çıkma vahşetin sahici korkunçluğuyla bir kere daha yüzleştiren, can yakan bir kefaret öyküleri seçkisi.