Dosya Arşivi
Dosya // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
//php print_r ($fields); ?>
“Sonuçta gölgesiz bir güneş neye yarar ki? Tokmaksız bir çan gibi!”
(Carl Gustav Jung, piposunu indirir, yuvarlak çerçeveli gözlüklerini alnına yerleştirip tebessümle konuşmaya başlar.)
//php print_r ($fields); ?>
Yaşamın ta kendisi olduğu için mi yazdığını yoksa bizzat yazdığı için mi yaşamla bağ kurduğunu bilemez yazan kişi. Bir şey konuşturur onu, fakat nedir o şey? Beşiğinde dile gelen İsa gibi, daha doğar doğmaz talihin nasıl işlediğinin gizli bilgisini anlamaya yazgılıdır sanki. Bilgedir, budaladır, trajik ve gülünçtür. Ve sırf bu yüzden usta bir “yaşam acemisi” olup çıkacaktır.
//php print_r ($fields); ?>
Rowling’in artık yeni bir Harry Potter hikayesi yazmayacağını açıklamasını ve Harry Potter’ın 21 yaşına girmesini vesile ederek bu ayın Karasız Okur’unu uzun süreli etkileşim içinde bize dokuna dokuna bizi değiştiren, varlıklarının niteliği felsefi bir soru olan karakterleriyle bizi uzun vadeli ilişkilere sürükleyen kitap serilerine ayıralım dedik.
//php print_r ($fields); ?>
New York Halk Kütüphanesi’nin namını duymak için kenti ziyaret etmeye gerek yok. Burası tüm dünyadaki en aktif kütüphanelerden biri.
//php print_r ($fields); ?>
Abdullah Harmancı yeni öykü kitabı “Behçet Bey Neden Gülümsedi?” ile okuyucularının karşısında. Günümüz öyküsü adına elbette sevinilecek bir haber bu. Öykü üzerine düşünen, mesai harcayan, hayata öykü penceresinden bakan bir yazarın yeni öyküleri ile buluşuyor olmanın tadını çıkarmak için “Behçet Bey Neden Gülümsedi?” kitabından notları bir araya getirmek gerekiyor.
//php print_r ($fields); ?>
Şule Yayınları’ndan çıkan son öykü kitabı Fantastik Şeyler ile okuyucu ile yeniden bir araya gelen Naime Erkovan, edebiyatın toprak sahasına adını ilk olarak Beşinci Düğme ile yazmıştı. Aynı eserinde “Her şey gezegenlerin konumu yüzünden’’ diyordu Erkovan. O sebepten mi yoksa başka nedenle mi bilmem, ama önemli bir mevzu bence de.
//php print_r ($fields); ?>
Ferhan Şensoy henüz genç bir tiyatrocuyken, yakın tarihimizde “Kanlı 1 Mayıs” adıyla anılan 1 Mayıs 1977 gününü kara mizahi bir dille, bir mahalle anlatısı olarak Kazancı Yokuşu başlığıyla kaleme alır. Bu uzun öyküsünü kitap olarak yayımlatmak istemektedir Şensoy (ki yayımlatır da sonrasında) ama daha öncesinde ustası Haldun Taner’e okutur yazdıklarını, fikrini almak için.
//php print_r ($fields); ?>
Mary Shelley’in Frankenstein’ını günümüz Bağdat’ına uyarlama fikri nasıl ortaya çıktı?
//php print_r ($fields); ?>
Cemal Şakar sadece yazmakla yetinmeyen, ne yazdığını ve nasıl yazdığını da sorgulayan hem kendini hem de edebiyatı hesaba çeken bir yazar. Yeni yayınlanan Edebiyatın Doğası işte bu hesaplaşmaların sonucu eleştirel denemelerden oluşan bir kitap.