Şahane Bir Kitap Arşivi
Şahane Bir Kitap
//php print_r ($fields); ?>
Javier Marias, kimilerine göre yaşayan en büyük edebiyatçılardan biri… Peki ama neden? Günün eğilimlerinin aksine edebi bir dile sahip olması, bu edebi dille siyasetten tarihe geçmişle, bugünle ve gelecekle hesaplaşması ve sanırım en mühimi de bütün bunlar ekseninde beklenmedik bir şekilde yüreğimize dokunmayı başarması...
//php print_r ($fields); ?>
Bilinçaltınızın derinliklerinde bir şehir olduğunu hayal edin; surlarla çevrili, içinde kuzeyden güneye aheste aheste akan bir ırmağın ikiye böldüğü, tek boybuzlu atların pırıl pırıl tüyleriyle sokaklarında cirit attığı, huzur dolu, sonsuz dinginlikle kaplı bir şehir.
//php print_r ($fields); ?>
William Shakespeare’den sonra İngiliz edebiyatının herhalde en tanınmış yazarıdır Charles Dickens. “Oliver Twist”, “Bir Noel Şarkısı”, “Büyük Umutlar” ve “İki Şehrin Hikayesi” ile tanınır en çok. Çünkü 800 sayfadan az olan bir tek bu dört kitabıdır!
//php print_r ($fields); ?>
Tüm kariyeri boyunca dünya edebiyatının birinci sınıf yapıtları arasına giren sadece tek bir yapıtı vardır Mark Twain’in: Huckleberry Finn. İlginç olan bu değildir ama. İlginç olan sadece bu dişe dokunur tek yapıtına rağmen bugün İngiliz edebiyatı profesörlerinin onun Amerikan edebiyatındaki gelmiş geçmiş en büyük yazar olduğunu tartışmasız kabul etmeleridir.
//php print_r ($fields); ?>
Şeytan ayrıntıda gizlidir, tarih ise elbette sanatta. Ne savaşlar ne siyasi entrikalar, bize temelde bir toplum üzerine, onun yarattığı kültür ve sanat ortamı kadar fikir verebilir.
//php print_r ($fields); ?>
İnsan ruhu, geçmişi ve geleceği içinde taşıdığı kadar yaşar. Ve bunu tarih algısı gibi dikey bir çizgi halinde değil, kat kat, iç içe, üst üste homojen bir şekilde yapar… Mistik olan da, büyülü olan da bu değil midir, ruhu bedenimizden ayrı bir varlık olarak zannetmemizin sebebi bu değil midir?
//php print_r ($fields); ?>
Altmışların sonu yetmişlerin başında New York’ta... Şehrin ara sokaklarında, küçük barlarında, eskici dükkanlarında, çerin çöpün arasında yeni bir ruh doğuyor. Bir adım ilerisinde dünyaya damgasını vuracak olan bir ruh, serserileri de sanatçıları da, zenginleri de fakirleri de içine alacak, hepsine yeni dünya hayali kurduracak bir ruh.
//php print_r ($fields); ?>
"Hercule Poirot gibi çokbilmiş bir Avrupalı değildir, ama bürosunda gereğinde Proust lafı edilir; Mike Hammer’ın başa çıktıklarıyla pekala başa çıkabilir, hem de ‘sıkı’ ve ‘sert’ olmayı onun kadar abartmadan; insan sarrafıdır ama kesinlikle taşralı bir Miss Marple değildir; içinde yaşadığı toplumun yozluklarını, çürümüşlüklerini çok iyi bilir ama Dashiel Hammett’in Sam Spade’i gibi vaaz vermez;
//php print_r ($fields); ?>
Neil Gaiman… Bir e-kitap taraftarı, ilk twit öykülerden birinin yazarı ve yine twitter üzerinden yürütülen “bir kitap, bir şehir” projesinin seçtiği isimlerden biri.
//php print_r ($fields); ?>
Materyalizm her şeyi tek bir ilkeye dayandıran bir dünya görüşüdür: Her şeyi “maddenin
ilkesine” dayandıran bir dünya görüşü... Buna göre fikirler ve düşünceler bile maddenin bir
tezahürüdür. Rüyalarımız biyokimyasal bir üründür mesela… Bu anlamda materyalizm dini