Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Şahane Bir Kitap Arşivi

En çok okunanlar  

Şahane Bir Kitap


Katilin görülecek daha neleri var...

Edebiyat çevirilerinden tanıdığımız, 2006 yılında yayımlanan ilk romanı Katilin Şeyi ve hemen ardından gelen Ka


Sherlock Holmes vampirlere karşı!

Sherlock Holmes, bir vampir davasıyla karşılaşırsa ne yapar? Elbette ona inanmaz ve sahte vampirin maskesini muhakkak düşürür. Malumunuz kendisi pozitif aklın mükemmel bir temsilcisidir, doğaüstü diye bir şeye katiyen inanmaz.


İçimizdeki hareket iblislerinin dikkatine!

Tren ve demiryolu, sanayi devriminin hiç şüphesiz en başat simgelerinden... Makine daireleri, makinistler, pistonlar, her şeyi yutarak küle ve buhara dönüştüren alevler, kömürün o sanayi tip karası ve nihayetinde hareket... İnsan yaşamını sonsuza dek değiştiren hareket... Trenin icadıyla ruhumuza girip davranışlarımıza yön veren yeni bir tür iblis!


Korkunun tersinde, bütün anlatıların sonunda…

“Rab dedi, renk olsun ve karanlığa yayılsın. Ve renk oldu. Rab dedi: Bu iyidir, bundan memnunum; başka renkler de olsun ve yeri göğü doldursun. Her şeyin üzerinde bir sır olsun ve ona renk ismini verin bundan böyle. Ona biat edin. O, karanlığın telkin ettiği korkularınızdan mahfuz eylesin sizi. Ve karanlık türlü çeşit renklerle doldu.


“Biz” tanrıdan “ben” şeytandan gelir...

Uzak, çok uzak gelecekte Tekdevletin hükmüne, matematiksel yanılmazlıktaki zorunluluğa mahkum yepyeni bir uygarlık. Dünyayla, ilkel olarak adlandırdıkları yaşamla tüm ilişkilerini yeşil bir cam aracılığıyla kesmiş, insanlara vatandaş yerine “sayı” diyen, insan yaşamını matematiksel bir çizelgeyle düzenleyen, bütün bunların içine mahremi de, cinselliği de katan bir yeni dünya...


Mişima’nın kılıcı mı, yoksa dünya mı daha kanlıydı?

Yukio Mişima, çağdaş Japon ve dünya edebiyatının kült ismi. Modern romanın dikkat çeken isimlerinden biri olması dolayısıyla,  modernizmle biçimde başıhoş, içerikle ise kavgalı yazarı...


Komutan’ın kılıcı, Reverte’nin tarihten bugüne uzanan eleştiri okları!

“Dünyanın en dürüst ya da en dindar adamı değildi, ama cesur bir adamdı. Adı Diego Alatriste y Tenorio idi, Flandr Savaşları’nda eski piyade alaylarında er olarak savaşmıştı. Onu tanıdığımda üç beş kuruşa, daha çok kendi meselelerini halledecek kadar yürekli ya da maharetli olmayanların eften püften kabadayılık işlerine baktığı Madrid’de sürünüyordu.


Şark cephesinde 3 bin 500 yıldır yeni bir şey yok!

Günümüzden 3 bin 500 yıl öncesi... Anadolu’nun içinde, tam kalbinde Mısır, Babil ve Sümer İmparatorluklarına karşı hem güçte hem kültürde denk yeni bir imparatorluk kurulmakta... Değeri çok sonradan anlaşılacak olsa da, etkileri günümüze dek uzanan Hitit İmparatorluğu ve onu en güçlü, en mamur hale getiren “Bin tanrılı kralı” Şuppiluliuma...


Fuentes’in aynasında Batı kültürüyle yüzleşmek...

Terra Nostra - Bizim Toprak, Latin Amerika edebiyatının önde gelen yazarlarından Carlos Fuentes’in adının hemen ardından gelir.


Ne dediysem, ne söylediysem kendime dedim ben!

Üzerine bunca çok söz söylenen, bunca çok araştırılıp anlatılan Mevlana Celaleddin Rumi, üzerine yazılmış bir kitaba daha neden ihtiyacımız var?

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.