Dosya Arşivi
Dosya
//php print_r ($fields); ?>
//php print_r ($fields); ?>
Havvacığım, daha merhaba bile demeden, gözlerinden öpüyorum.
//php print_r ($fields); ?>
//php print_r ($fields); ?>
Yalnızca şimdiki zamanın içinde kendimizle özdeşleşerek tıpkı bir kalbin düşünmeksizin çarpması gibi yaşıyor olsaydık acaba hikâye anlatabilir miydik?
//php print_r ($fields); ?>
Edebiyat gerçekten büyülü müdür? Bunu epeydir düşünüyorum. Kendi adıma, edebiyatın beni bazen büyülediği, bazen neşelendirdiği, bazen üzdüğü, bazen düşündürdüğü vaki… Yine de kesin bir yargıdan yola çıkarak “edebiyat büyüleyicidir” diyemiyorum. Peki ya okumak en faziletli eylem midir? Bu konuda da büyük konuşmak istemem, hiç de değil.
//php print_r ($fields); ?>
Mırıldandığım Öyküler’in ilk baskısı 1985’te Tomris Uyar çevirisiyle Can Yayınları’ndan çıkmıştı. Tomris Uyar bu baskıda çevirdiği Cortázar’la ilgili şu değerlendirmeyi yapar: “Cortázar, öbür Latin Amerikalı yazarlara benzemiyordu. Arjantin’in ‘turistik’ özellikleri hiç ilgilendirmiyordu onu. Çağdaş bir Edgar Poe sayılabilirdi, biraz da Borges’in emmioğlu gibi biri.
//php print_r ($fields); ?>
Modern İran edebiyatını, sanırım bir kısım özel ilgili okur haricinde pek tanımıyoruz. Öykü ve romanda Sâdık Hidâyet, şiirde Furuğ Ferruhzad dışında bir isim verebilmek pek de kolay değil.
//php print_r ($fields); ?>
//php print_r ($fields); ?>
Modernleşme dönemi Türk edebiyatının en zayıf şubesi çocuk edebiyatıdır desek