Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Eleştiri Arşivi

En çok okunanlar  

Eleştiri


Uğursuzluklarla örülü dünyanın romanı

Mehmet Eroğlu’nun son kitabı Mermer Köşk, her kelimesine kötücül bir dünyanın işlendiği tutkulu bir aşkı anlatıyor. Eski zamanları andıran ancak “modern” atmosferiyle, “aşka düşmenin” yarattığı umarsız acıyı ve sürekli çalmakta olan tehlike çanlarını betimliyor.


Roman öldü (Bu kez gerçekten)

Edebiyat nedir? Edebi incelemelere kendisini adamış herhangi biri için temel bir soru olması gereken bu soru, -Platon ve Aristoteles’ten itibaren- Batılı felsefi gelenek içinde de sürekli olarak sorulagelmiştir.   Bir kayıt ne zaman ve nasıl edebiyat haline gelir ve bu olduğunda gerçekleşen nedir? Neye ve kime bağlıdır bu?


ÇizgiRoman // Sistemde sıkıntı var

Ve Sinem, yakın dönemin popüler çizgi romanlarından biri. Mizah dergiciliği küçüldüğü ve kadrolar daraldığı için yeni üretimler eskisi kadar çıkmıyor. Cihan Kılıç, Uykusuz dergisinde daracık bir alanda başladığı çizgi romanının ilk albümünü iki yıl önce yayımlamıştı. Yeni albüm yine dergide çıkmış işlerin derlemesi olmuş.


Çocuk bakışlı anlatıcı

Mo Yan, 2012 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’nü aldığında Türkiye’deki entelektüel kamuoyu, yazar hakkında pek bir fikri olmadığından bekleyip görmeyi yeğlemişti. Ardından, hakkında çıkan politik yönü ağır basan haberlerle Mo Yan’e dair bir kanaat oluşmaya başladı.


BaşkaDünyalar // “Öteki”nin tercümesi

Ted Chiang, çağdaş spekülatif kurgu alanında Neil Gaiman ve China Miéville’den sonra adından sıkça söz ettiren yazarların başında geliyor. Onun alametifarikası ise öykücü olması. Chiang, çağdaşları gibi kalın romanlara imza atmak yerine kimi zaman kısa öyküler, kimi zaman kısa roman da denebilecek uzun öyküler kaleme alarak, özellikle bilimkurgu türünde kendine ait bir konum edinmiş durumda.


Gezgin bir bulut

Ekmek Fabrikası Tanrıçası Fulya Özlem'in Pan Yayıncılık tarafından yayımlanan ilk kitabı. Boğaziçi Üniversitesi Felsefe Bölümü'nü bitirdikten sonra aynı bölümde yüksek lisansını tamamlayan Özlem, akademik kariyeri bir yana, aslında bir müzisyen. Şarkıcılığı ve söz yazarlığı ile hitap ettiği dinleyicilerine öyküleri ile okurlarını da katıyor şimdilerde.


Hatıra sarayda oturmaz

Herkes hatıraları kadardır. Biri bu sözü çok önceden söylemiş olmalı; eğer söylenmediyse yaşadıklarımızın arkasında, önünde, yanında durmayı asla becerememişiz demektir. Kimi hatıralar yalnızca kişinin kendi mutluluklarıyla, kederleriyle unutulmazlar arasına girer. Kimi hatıralarsa psikolojiyi altüst eden trajedilerden, facialardan, felaketlerden nemalanır ve ömür boyu başa illet olur.


Murakami’nin tavşan deliği

Murakami dünyasına bir kere adım attınız mı, orayı hep özlüyor ve oraya tekrar tekrar dönmeyi istiyorsunuz.


Doğumda ve ölümde şiirsel yaratıcılık

Norveç edebiyatının yükselişe geçtiği bir döneme tanıklık ediyoruz. Özellikle Karl Ove Knausgaard’un Kavgam serisi, edebiyat alanında sansasyon yaratırken, kısa sürede dünya çapında bir fenomene dönüştü. Ardından Norveçli diğer yazarlar da tanınmaya, görünürlükleri artmaya başladı.


Asrın dövüşü

Norman Mailer, Dövüş kitabında, efsanevi boksör Muhammed Ali’nin ünvanını geri almak için George Foreman ile yaptığı -dünya boks tarihinin gelmiş geçmiş en önemli- karşılaşmanın hikayesini anlatıyor.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.