Dosya Arşivi
Dosya // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Siyaset bilimci Hannah Arendt, 1963 tarihli Kötülüğün Sıradanlığı kitabında, Nazi Almanya’sında milyonlarca Yahudinin toplama kamplarında ölüme gönderilmesinden sorumlu SS yetkilisi Adolf Eichmann'ın Kudüs'teki yargı sürecini ele alıyor ve onun son derece normal biri olduğuna dikkat çekerek insanın içindeki kötülüğün ne derece sıradanlaşabileceğini gösteriyordu.
//php print_r ($fields); ?>
Avrupa, bugün dünyanın her tarafına yayılmış olan küresel kültürün yüzyıllar boyunca şekillendiği merkez olarak, 20. yüzyılda trajik kabul edilebilecek pek çok değişim yaşadı.
//php print_r ($fields); ?>
Murathan Mungan’ın 2014’te yayımlanan İskambil Destesi kitabında, aslında, daha önceki tarihlerde çıkan kitapları Son Istanbul, Kaf Dağının Önü, Üç Aynalı Kırk Oda ve Yedi Kapılı Kırk Oda’daki uzun öykülerin arasından seçilmiş parçalar yer alıyordu.
//php print_r ($fields); ?>
Sabit Fikir'de bu ayın dosya konusu kadının edebiyatla sınavı olunca, Elif Şafak'ın geçtiğimiz günlerde İngiliz Guardian gazetesine verdiği röportajdaki şu sözlerini anımsadım: "Türkiye'de erkekler yazar kadınlar okur.
//php print_r ($fields); ?>
Teknolojik gelişmeler neticesinde hayatımızdaki okuma normları artık kısaldı malum; yüz kırk karakterde (yakın geçmişte iki yüz seksen karakter oldu gerçi) meramımızı anlatmaya çalışıp, yüz kırk karakterde insanların meramlarını okuyup anlamaya çabalarken, artık eskisi gibi 500 sayfalık romanlara vakti ancak yaz tatillerinde ya da alacağımız yıllık izin günlerine bırakıyoruz.
//php print_r ($fields); ?>
Roland Barthes, fotoğraf üzerine düşüncelerine yer verdiği Camera Lucida isimli kitabında –fotoğraf sanatının en büyük isimlerinden biri olarak kabul edilen– André Kertész ile ilgili şöyle bir anekdot aktarır: “Life’ın editörleri 1937’de ABD’ye gelen Kertész’in fotoğraflarını geri çevirmişler, neden olarak da bunların ‘çok fazla konuştuğunu’ söylemişlerdi; bu fotoğraflar bizim
//php print_r ($fields); ?>
Nobel ödülleri, olanca prestijine rağmen her zaman büyük tartışmaları da beraberinde getirmiştir. Ödül verilen yazarlar hep alması muhtemel olanlarla mukayese edilir. Hele Tolstoy, Kazancakis, Woolf gibi isimlerin “ödül almaya layık bulunmadığını” düşününce… Son senelerde Nobel Edebiyat Ödülleri tartışmaların merkezinden bir türlü kurtulamadı.
//php print_r ($fields); ?>
Bazı romanlarda, müziğin sayfalardan çıkıp odayı -yahut da bulunduğunuz mekanı- doldurduğunu hissedersiniz. "Söz uçar yazı kalır" belki ama, bazen de müzik kelimeler sayesinde sayfaların arasından uçar, üstelik zihinden kolayca silinmez.