Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Dosya Arşivi

Dosya // En çok okunanlar



Tokyo Labirentlerinde Sayısız Kayboluşlar

Savaşlar ve felaketler insanlık için büyük yıkımlar getirir. Acı, gözyaşı, sürgünler ve kayıplar bireysel ve toplumsal ölçekte kapanmayan yaralar açar. Yaşamdaki bu nedenli derin acılar, edebi alanda aynı derecede nitelikli eserler doğmasını sağlar.



Kararsız Okur: Büyük Felsefe Okulu

Felsefe'nin motoruyla türetilen yeni fikirlerin, düşünme ve yaklaşım biçimlerinin felsefe çevrelerinin dışına - kitlelere- yayılmasında edebiyatın işlevi göz ardı edilemez. Edebiyat ile felsefe arasındaki ilişki tek yönlü değildir: Edebi eserler dönemdaşı veya geçmişten uzanan felsefi akımlardan etkilenirken, aynı zamanda iskeletlerinde bulunan taze fikirlerle felsefeyi besler.





Güncel // Edebi mimari

“Bir hikâye takip edilecek bir yol değildir… Daha ziyade bir ev gibidir. İçine girer, bir süre kalırsınız, oradan oraya gezinir, beğendiğiniz yere yerleşip odalarla koridorların birbirlerine nasıl bağlandıklarını keşfedersiniz,” demiş Alice Munro. Hakkı da var. Zira roman yazmak, kurgulamak aslında bir ev ya da bina tasarlayıp inşa etmeye, yani mimariye benziyor hiç kuşkusuz.



Çıplak ayaklı zarafet

Çok değil iki ay önce, 74 yaşındaki ozan Joan Baez, Berlin’de Amnesty International’ın “Vicdan Elçisi Ödülü”nü sanatçı Ai Weiwei ile paylaştı. Henüz 21 yaşındayken, yani 1962’de, Life dergisi onu “en iyi folk şarkıcısı” ilan etmişti ama daha da öncesinde, 1959’da Newport Folk Festivali’nde iki düet için sahneye çıktığında, “çıplak ayaklı madonna” olarak belleklere kazınmıştı zaten.



Amfibik Canlıların Kederli Tarihi: Bayan Caliban

“Benim için yaşadığım yerin sesi bu. Bunu açıklamak zor. Hep orada, kalp atışların gibi. Her zaman, tüm hayatımız boyunca müzik vardır. Müziğimiz harikuladedir. Deniz bizimle konuşur. Konuşan, yaşadığımız yerdir. Anlıyor musun?”



1960'lardan Don Kişot çizimleri

Muhafazakarlar, gençler arasında sorumsuzluğun yaygınlaştığı, sosyal düzenin sekteye uğradığı bir dönem olarak tanımladı 1960'ları. Geri kalanların büyük çoğunluğu ise özellikle ırkçılık, cinsiyetçilik, militarizm konularındaki tabuların sorgulandığı bir dönem olarak gördü o yılları.



İyi kitaplara kötü kapaklar

Bir kitabın kapağı, her zaman o kitapla ilgili çok şey söylemese de, ilk bakışta kimi sıradan kitapları çekici, kimi başyapıtları ise sıkıcı gösterebilme yetisine sahip. Bir başka deyişle; “rezil de eder vezir de.” Ancak ilk baskısında hayalkırıklığı yaratan birçok kitap kapağı, ikinci ya da daha sonraki baskılarda telafi edilebiliyor.



Rebecca Solnit’ten yazarlara 10 tavsiye

Rebecca Solnit dünya çapında haklı bir şöhrete sahip olsa da Türkiye'de okuruyla buluşması yakın bir zamana tekabül ediyor. Yine de Türkiyeli okurlar son olarak Yol Aşkı: Yürümenin Tarihi isimli kitabıyla karşımıza çıkan Solnit'i bir hayli sevdi ve benimsedi. 21.



Çizgi Roman // O zamanların kabadayıları

Vücudun görünür yerindeki bir yarayı taşımak zordur. Hele hakkında sorulan sorulara hikayesini anlatarak yanıt vermek, taşımaktan bin kat daha zordur. Bu lafı öylesine söylemiyorum, yaram olduğundan biliyorum. Şehzade Yangını isimli çizgi romanının başkarakteri Osmanlı kabadayısı Tahir’in dış görünüşünde de, kitabın kapağından itibaren en çok dikkat çeken unsur yüzündeki kocaman yara.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.