Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Dosya Arşivi

Dosya // En çok okunanlar



Kadınlar yazar da olur, kurmaca kahraman da

Naipaul şöyle demişti de hepimiz kızmıştık: “Bir iki paragraftan sonra, bir yazı, bir kadın tarafından mı yazılmış, anlarım. Ve benimle eşit olmadığını düşünürüm.” Cinsiyet vazgeçilmesi, saklanması gereken bir şey midir? Yoksa duyurulması gereken bir ses, kuşanılması gereken bir kılıç mıdır? Yazarken? Okurken? Önkabullerle yaklaşabilirsiniz.



Kelebek Etkisi // Edebiyatın "anneleri"

Her yıl Anneler Günü öncesi bizim kelebek, o yıl annesine armağan edeceği şiiri seçme telaşına düşer. Üstelik her yıla özel bir şair belirleme kıstası da vardır ki, şiiri belirlemesinde iyice kılı kırk yarmasına neden olur. Ama bu yıl şansı yaver gitti. Malum bu yılın Erdal Öz Edebiyat Ödülü’nün sahibi küçük İskender oldu.



Çizgi Roman // Gerçek bir öyküden alınmıştır

Gerçek susturulamayan, bas bas bağıran küçük bir çocuk gibidir, derler. Nasıl, nereden çıkacağını bilemediğiniz tehditkar gerçek, bir o kadar da aktarılması zor bir meseledir. Gerçek bir hikayeyi olduğu gibi anlatmak, onu illaki ve illaki kendi dilimize, kültürümüze, bakış açımıza göre bir başka şekle sokmak anlamına gelir.



Karne: Demek Yazar Olmak İstiyorsun!, Okumak ve Yazmak, Yazmak Üzerine Notlar

DEMEK YAZAR OLMAK İSTİYORSUN!
Giuseppe Culicchia
Aylak Adam, Çeviren: Nazlı Birgen (13,3 cm x 20,3 cm)

 

 

 



Yayıncılar "bir"lik istiyor!

Türkiye’de yayıncılık...  Yüksek KDV, haksız rekabet,  korsan ve hatta resmi korsan, düşünce özgürlüğü, bürokratik çıkmazlar, e-kitap,  Muzır Kurulu ve daha nice sorunlar... Tüm bunlarla boğuşan yayıncılık sektörü devlet gözünde reel sektörün bir parçası olarak görünmüyor. Oysa bal gibi de öyle. Görmezlikten gelinmesi ise ayrı ve ağır bir mesele...



Allı pullu yazarlar

Hâlâ mektup yazıyor, birileriyle mektuplaşıyor musunuz? E-postalar, telefon mesajları, görüntülü konuşmalar hayatımızın bu denli içindeyken pek de sık yaptığımız bir şey değil artık mektup yazmak. Oysa ne heyecanla beklenir, aynı heyecanla da yazılır ve postalanır mektuplar. Pul seçimi de ayrı bir zevktir, hele ki bu pullarda sevdiğimiz edebiyatçılar varsa!

 

 



Yazarın dünyasına mahrem bir bakış

Ülkede sular durulmuyor, siyaset her yerimize nüfuz etmiş durumda ve nefes almaya her zamankinden fazla ihtiyacımız var. Bitmeyen yasaklar ve genel olarak iktidar ve erkeklik mücadelesinden geriye ne kalır bilinmez ama aslolanın sokak olduğu açık. Hem mücadele hem de yaşam alanı olarak sokağın önemini geçen bir yılda çok daha iyi anladık.



Karşılaştırmalı Eleştiri // "Bu ikisini hiç karıştırmadım"

Yazarların çeşitli bağımlılıklarına, daha açık söylemek gerekirse çeşitli kötü alışkanlıklarına aşinayız. Örneğin Ernest Hemingway’in içkiyle olan ilişkisine dair bir şeyler, bir zaman bir yerde mutlaka okumuşuzdur ya da internette gezinirken, oluşturulan bir listede mutlaka gözümüze çarpmıştır.



Adalar bizi “Hişt! Hişt!” diye çağırınca

Haziran ayının, yani bir anlamda yaz mevsiminin gelişini adada karşılamaya karar vermiştik. Kelebek ile birlikte ilk ada vapuruna atladık ve kendimizi sahile attık. Aynı Sait Faik’in Dülger Balığının Ölümü’nde anlattığı gibi, bizim üstümüzde de etrafımızdaki güzellikten  kaynaklanan cazip bir titreme vardı. “Hani bazı yaz günleri hiç rüzgar yokken deniz üstünde bir meneviş peydahlanır.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.