Dosya Arşivi
Dosya // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Geçmiş hem uzak hem de sandığımızdan çok daha yakındır. Geçmişi hatırlamak kolay, hesabını vermek ise zordur. Süperegomuz bizi bilinçaltındaki yalnızlığına mahkum etmeden önce, yaşadığımız günler nostaljinin askerleri tarafından çoktan kuşatılmıştı. İnsanlığın, zamanın geçtiğini hatırlatacak yeni buluşlara gereksinimi vardı.
//php print_r ($fields); ?>
İnsanlık, insanlarca şekilleniyorsa; metin de metinlerce şekillenmez mi? 1960’larda Roland Barthes, Julia Kristeva gibi Post-Yapısalcılar tarafından ortaya konulan metinlerarasılık kavramı tam da bu soruya cevap veriyor.
//php print_r ($fields); ?>
İspanyolca edebiyat dünya edebiyatının en verimli kollarından biri. Roman türünün doğduğu bu dilin edebiyatı Türkiyeli okurların da gözbebeği. Çok seviliyor, çok okunuyor. Bu zengin külliyat içinde kaybolmamak mümkün değil.
//php print_r ($fields); ?>
Geçtiğimiz günlerde ünlü yazar J.K. Rowling dünyaca ünlü bilgisayar oyunu Minecraft’i bildiğini “11 yaşında bir oğlum var, elbette MineCraft oynuyorum!” tweetiyle bütün dünyaya ilan etti. Peki J.K. Rowling oyun düşkünlüğü konusunda yalnız mı? Elbette değil! Birçok yazar oyunları hem ilham almak hem de kafa dağıtmak için kullanıyor.
//php print_r ($fields); ?>
Keşfet'in bu ayki konuğu Suavi.
Sizlere keşfetmeniz için Goethe'nin Faust isimli kitabını öneriyor, hem de kendi el yazısıyla!
Bu kitaptan altını çizdiği cümle ise şöyle: "Sanat'ta hiçbir zaman (kusursuz) yoktur. En iyi sayılabilecek bir yapıt bile; olsa - olsa 'oldukça iyidir'..!"
//php print_r ($fields); ?>
Ernest Hemingway'in yıllarca Amerika'nın en ünlü yazarı olarak kalması tam bir sürprizdi.
//php print_r ($fields); ?>
1. Bir robot, bir insana zarar veremez ya da eylemsizlik yoluyla ona zarar gelmesine göz yumamaz.
2. Bir robot, Birinci Yasa ile çakışmadığı sürece insanlar tarafından verilen emirlere itaat etmek zorundadır.
//php print_r ($fields); ?>
“Yüzü güçlü –çok güçlü– bir kartal gibiydi; ince burnunda yüksek bir kemer, tuhaf bir şekilde kemerli burun delikleri vardı; alnı azametle kubbeleniyordu ve şakaklarındaki saçlar seyrekti, ama başka yerlerde boldu. Kaşları gürdü, burnunun üzerinde neredeyse bir araya geliyorlardı ve kendi gürlükleri ile kıvrılıyor gibiydiler.
//php print_r ($fields); ?>
Mezarında kalmayı reddeden ölülerin hikâyelerini, beraberinde getirdikleri post-apokaliptik atmosferden ötürü her zaman izlemeye değer bulmuşumdur.
//php print_r ($fields); ?>
Sevgili KomşudaPişen okurları, nisan ayında da sizler için dergileri karıştırdım, okudum, notlar aldım ve ilgimi çekenleri paylaştım. Bu ay komşuda neler mi pişmiş?