Dosya Arşivi
Dosya // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Her okurun bir yazarı çok sevmek için son derece haklı ve bir o kadar özgün gerekçeleri vardır şüphesiz. Yola bu bilinçle, SabitFikir okurlarının edebiyatın öne çıkan yazarlarını neden sevdiklerine ilişkin bir tartışma başlatmak için çıktık. İlk soruyu da o yazar üzerine çalışmalar yapmış bir isme yönelttik. Öyleyse soruyoruz: Siz W. G. Sebald'ı niçin okuyorsunuz?
//php print_r ($fields); ?>
Alışveriş merkezinin yapılmasıyla mahallenin çarşısı, küçük esnaf çok büyük oranda maddi kayıp yaşayacak. Futbol takımının taraftarları çatışacak. Ulusalcılar bayraklı tişörtleriyle yürüyüşler yapacak. En sonunda halk ayaklanması gerçekleşecek ve o zamana kadar müdahale etmemiş polis ayaklanmayı bahane ederek mutenalaştırılması beklenen mahallelere acımasıza girecek. Tanıdık geldi, değil mi?
//php print_r ($fields); ?>
GAM Hakan Yel
Altın Kitaplar Yayınevi (13,5 cm x 21,5 cm)
//php print_r ($fields); ?>
Kelebek şu aralar terapi koltuğuna merak sardı. Aynı zamanda sıkı bir Woody Allen hayranı da olduğu için, konuya “takıntılı” bir şekilde ani ilgisi çok da şaşırtmadı beni. Woody Allen demişken, onun belli bir perspektiften edebiyattaki ruh kardeşi sayılabilecek Philip Roth ve Roth’un unutulmaz Portnoy’un Feryadır omanı geldi tabii ilk olarak aklına.
//php print_r ($fields); ?>
Çizgi romanda her okurun beklentisi farklı olsa da, aslen herkes “güzel şeyler” görmeyi sever. Güzel çizgileri, kimi zaman şeffaf kağıtlarla kaplayıp saklayacak kadar değer verir okurlar. Hikayenin yarattığı atmosferi de destekliyorsa bu “güzel” çizimler, akılda öyle bir kalırlar ki, yıllar sonra bile çizgi romandan bir cümle anımsandığında, çizilmiş o sahne de akla gelir.
//php print_r ($fields); ?>
Bu yılın Nobel Edebiyat Ödülü kazananı Kazuo Ishiguro çağımızın üretken isimlerinden de biri aynı zamanda. Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanmasıyla bir anda gündeme oturan Kazuo Ishiguro yazarlık serüveni boyunca verdiği birçok röportajda yazma süreçlerinden de sık sık bahsediyor. Ishiguro'nun yazma süreçleri hakkında söyledikleri genç yazarlar için de oldukça kıymetli.
//php print_r ($fields); ?>
Sıcaklar iyice bastırmaya başladı. Bizse hâlâ tatile çıkamadık. Bari biraz empati yapıp deniz-kumsal zevki yaşayalım diye televizyonda Survivor programını izlemeye karar verdim. Bizim kelebeğin buna tepkisi ise, kütüphaneye gidip bir avuç kitapla geri dönmesi oldu.
//php print_r ($fields); ?>
Sinema severlerin heyecanla beklediği dönemlerden biri yaklaştı! Bu yıl 17.'si düzenlenen !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali 15-25 Şubat'ta İstanbul'da, 1-4 Mart tarihlerinde de Ankara ve İzmir'de... Filmlerin yanı sıra !f Music de, Müjde Ar ve Tuğrul Eryılmaz’ın !f İstanbul’a özel sohbeti ve hayat verecek etkinlikleriyle çok konuşulacak gibi görünüyor. Bu yılın teması ise "Hayat Var!”
//php print_r ($fields); ?>
Açık kalmış penceremin aralığından soğuk bir esintiyle birlikte bizim kelebek de kendini içeri atıverdi. “Uff,” dedi, “kış gelmekte!” Ve sonra bir çırpıda, artık o çok iyi bildiğim trans haline geçerek Pablo Neruda’nın Kış Bahçesi adlı şiirini okumaya başladı: “Kış gelmekte.
//php print_r ($fields); ?>
34. İstanbul Film Festivali bu Cuma başlıyor. 19 Nisan’a kadar sürecek festivalin programı her sene olduğu gibi yılın önemli filmlerini bir araya getiriyor. 62 ülkeden 204 filmi sinemaseverlerle buluşturan festivalin programı edebiyat uyarlamaları açısından da bir hayli zengin. İşte festivaldeki bütün uyarlamalar:
Yeni Kız Arkadaşım