Eleştiri Arşivi
Eleştiri
//php print_r ($fields); ?>
"Her şey 400 yıl önce başladı. Gemisi korsanların saldırısına uğrayan genç bir adam, Bengali sahillerinin ıssız bir köşesinde karaya çıktı. Onu pigmeler buldu ve iyileştirdi. Genç adam, babasının katilinin kafatası üstüne yemin etti: 'Bütün hayatımı korsanlık, haksızlık ve zalimlikle savaşmaya adıyorum. Oğullarım da benim yolumdan gidecek...'"
//php print_r ($fields); ?>
Büyük edebiyat nehrinin kısa öykü kolu giderek daha gür akıyor. Her geçen gün daha fazla kısa öykü yazılıyor. Alice Munro'nun Nobel'i alması bunun göstergelerinden yalnızca biri. Türkçede de kitapçılara artık ayrı raf oluşturtacak kadar kısa öykü kitabı birikti.
//php print_r ($fields); ?>
Ütopyalar insanlığa duyulan inancın bir ifadesidir çoğu zaman. Bir ütopya kaleme alan yazar öyle ya da böyle insanlığa dair, insanlığın daha iyisini gerçekleştirebileceğine dair bir inanç barındırıyordur içinde. Ve muhtemelen insanlığın neden daha iyisini gerçekleştirmeye bu derece hevessiz oluşunu anlamaya çalışıyordur içten içe.
//php print_r ($fields); ?>
Çok yakın bir zamanda görev süresi dolan Cumhurbaşkanı José Alberto Mujica, Uruguay’a yerleşmek için gösterilen bilmem kaç nedenin en tepesinde. Ama ben onunla birlikte, yazıp söyledikleri nedeniyle Eduardo Galeano’yu da sayıyorum.
//php print_r ($fields); ?>
Genç kuşak Türk edebiyatına yakından bakacaksak "tür edebiyatı" yaratma konusunda çaba gösteren yazarların yapıtlarına özellikle dikkat etmek gerekiyor çünkü onlar 1950'lerde boy atan modernist eğilimlerin etkisiyle yola devam eden; Sait Faik, Yusuf Atılgan, Oğuz Atay gibi yazarların "paltosundan çıkmakla" övünen bir edebiyatçı kalabalığının "ciddiyet ve yüksek edebiyat" talebiyle kolaylıkla gö
//php print_r ($fields); ?>
Giorgio Agamben, Nesir Fikri kitabında kesitler halinde ve kendi üslubunca farklı fikirler üzerinde durur. Her biri bağımsız olarak ve defalarca okunabilir parçalardan -daha doğrusu fikirlerden- oluşan kitapta yazar/düşünür, okuruna fikri bir kaynak sağlar; metinler, basitçe okuyanı farklı fikirlere götürür: nesir fikri, ölüm fikri, adalet fikri, hafıza fikri, fikir fikri…
//php print_r ($fields); ?>
Bozuk adlı ilk öykü kitabıyla 2013 yılında Selçuk Baran Öykü Ödülü’nü kazanan genç öykücülerden Hakkı İnanç, Ateş Etme Silahsızım adlı ikinci öykü kitabı ile karşımızda. İnanç ilk öykü kitabında bir hikayedeki karakteri, diğer hikayelerin çekirdeğine zerk ederek metinler arası geçişe olanak tanıyordu.
//php print_r ($fields); ?>
"Daha sonra bana o gümbürtüyü sorduklarında, gümbürtü bütün betimlemeleri gölgede bıraktı, dedim." Uyandım. Zaman yok. Mekan yok. İdeoloji yok. Her nesne kendi kozmosunu oluşturmuş, uzamıyla barışık ve dağınık. Nesnelerin kendini sıkmadan tekrar edişi, kirlenişi ve sahipsizliğini hissettiğinde kazandığı gerçek özgürlüğü ile işbirliği diğer insanları da nesneye dönüştürmüş.
//php print_r ($fields); ?>
Kitapçıya girdiğimde, zarif kapağıyla ilgimi çeken Kelime Defteri'nin, çok kıymet verdiğim bir yazarın, Nazan Bekiroğlu'nun kaleminden çıktığını görüyorum. Bekiroğlu, hayatın penceresinden gördüğü manzaraya bakmaya bizleri de tebessümle davet eden bir yazar. Elbette bu nazik davete icabet etmek gerekir...
//php print_r ($fields); ?>
Bizde biyografi geleneği kısmen gelişmiş olsa da, yazarların hayatlarını anlatan filmler pek yoktur. En fazla TRT'nin sipariş verdiği ve devlet ideolojisinin süzgecinden geçirdiği yazar-belgeselleri bulabiliyoruz. (Bkz. Sabahattin Ali belgeseli). Benim bildiğim, bu belgeseller dışında hayatı film yapılan tek edebiyatçı Nazım Hikmet.