Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Dosya Arşivi

En çok okunanlar  

Dosya


Çizgi Roman // Mega yapılar ve nokta kadar bir Batman

Çizer Scott McCloud, çizgi roman mecrasını incelediği Understanding Comics (Çizgi Romanları Anlamak) kitabında, bu mecranın edebiyat ve medya dalları arasında bir boyut yarattığından; anlatıların da bu boyut içerisinde özgünleşip okuyucuya çok farklı biçimlerde hitap edebildiğinden bahseder.


Editörden // Mars'taki tuzlu su

“Dünyaca ünlü Lübnan asıllı şair Adonis ile ressam Habib Aydoğdu ortak bir sergi projesi için bir araya geldiler. İki sanatçı ‘Dizeler ve Renkler’ adını taşıyan proje kapsamında birbirlerinin sanatından etkilenerek yeni üretimler yapıyorlar.


Zeki Demirkubuz: Edebiyat yapan bir sinemacı

Sinema yapanlar “senaryo” denilen olguyu keşfetmeden önce hikaye anlatabilmek için ellerinin altındaki en güvenilir kaynağa yönelmişlerdi: Edebiyat. Georges Méliès’nin, Jules Verne'in Ay’a Seyahat ile H. G. Wells'in Ay’daki İlk İnsanlar romanlarından uyarladığı 1902 tarihli Ay’a Seyahat ise bunun ilk örneği olarak kabul ediliyor.


Novella: Kısa roman mı, uzun öykü mü?

Bugün dünya edebiyat klasikleri arasına girmiş romanlara baktığımızda yüzde 80’inden fazlasının 400 bin kelime sayısını aştığını görürüz. 400 bin! Kulakta çılgınca çınlayan bir rakam! Sözgelimi, Marcel Proust’un efsane romanı Kayıp Zamanın İzinde 3 bin 16 sayfadır.


Kararsız Okur: Bir uzunluk birimi olarak roman

Roman, çıkış noktasına ve gelişimine bakıldığında bir uzunluk birimi olabilir pekala modern insan için! Ama iş zamana gelince değişiyor, dönüşüyor. İnsanın ömrü kısa, zamanı kısa, dünya üzerinde aldığı mesafeler kısa. O zaman neden okuyup yazdıkları uzun olsun ki?!


Ağzında bir güneş

Edebiyat ve müzik arasında ilişkinin en güçlü olduğu ve iç içe geçtiği coğrafyalar, hikaye anlatma geleneğinin, bir başka deyişle sözlü geleneğin yaygın olduğu yerler hiç kuşkusuz. İzlanda da böyle bir coğrafya. Uzun kış geceleri, pagan mitoloji, buzullar ve hayatta kalma mücadelesinin üstünde yükselen bir kültür.


Sizin babanız hiç kitap yazdı mı?

Bir yazar, genellikle tek başına kurar dünyasını, sonra o dünyada yazdıkça yazar ve ortaya çıkardığı yapıtlar yayın piyasası üzerinden okura sunulur. Uzunca bir süredir, yayın piyasasına başvurmaksızın, bir yazar yazdıklarını metalaştırıp hayatını bu yolla kazanamıyor. Artık parti yazarı da kalmadı pek, birtakım kudretli kişilerin desteklediği yazar cinsi de...


Kendi kitaplarını resimleyen 10 yazar

Aşağıda kelimelerle kurduğu dünyayı, çizimleriyle renklendiren 10 yazarı derlediğimiz bir liste bulacaksınız. Böyle bir listenin eksiksiz olarak hazırlanmasının, tamamlanmasının zorluğunu biliyoruz. Bu yüzden atladığımız yazarları yorumlarda belirtebilirsiniz.

 

 

1) J. R. R. Tolkien

 


Çizgi Roman // Siyah beyaz bir görsel şölen

Çizgi romanda her okurun beklentisi farklı olsa da, aslen herkes “güzel şeyler” görmeyi sever. Güzel çizgileri, kimi zaman şeffaf kağıtlarla kaplayıp saklayacak kadar değer verir okurlar. Hikayenin yarattığı atmosferi de destekliyorsa bu “güzel” çizimler, akılda öyle bir kalırlar ki, yıllar sonra bile çizgi romandan bir cümle anımsandığında, çizilmiş o sahne de akla gelir. 


Uyarlaması vizyona girmeden önce okumanız gereken 5 kitap

Edebiyat son yıllarda sinemanın en büyük ilham kaynaklarından biri. Gün geçmiyor ki bir edebiyat uyarlaması beyazperdede boy göstermesin. Fakat bu durumun sinefillerle edebiyatseverleri birbirine düşürdüğünü belirtmeden geçmeyelim.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.