Eleştiri Arşivi
Eleştiri // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Şiddet, dijital evren, gerçeklik, din, adalet, cinsiyet, cinsellik… Distopya yazarlarının değinmeden geçmediği ve birbirinden dehşetengiz cevaplar sundukları konulardan bazıları bunlar. Ya yeni bir din dalgası her şeyi silip süpürürse? Ya o çok güçlü erkekler bir gün yok olursa? Ya paralel evrenler aslında paralel kalmak istemezlerse?
//php print_r ($fields); ?>
Yaşar Nabi’nin yayımladığı ilk kitaptı Otuz Beş Yaş
//php print_r ($fields); ?>
Macar yazar Gábor T. Szántó’nun romanı Kafka’nın Kedileri, anlatıcımızın üniversitedeki ofisine beklenmedik bir ziyaretçinin, “80 yaşlarında, sakalları karmakarışık, siyah ceketli bir Yahudi”nin girmesiyle başlıyor.
//php print_r ($fields); ?>
Hepimiz yaşamın içinde heyecanlı ya da çaresiz hissettiren birçok olayın ya da durumun bizzat öznesi oluruz. Olup bitenlerin bu sürekli akışında aklımızda kalan, yaşananların bütünü değil, bütünden kesitler halinde çekip çıkardıklarımızdır. İşte çekip çıkarılanlar da anlardır aslında; hiç unutamadığımız, bizimle birlikte yaşayan anlar...
//php print_r ($fields); ?>
İlk kitaplar çok önemli. Yazarın okuru selamladığı, ortak bir edebi dünya inşasının başladığı bu ilk kitaplar, yazarın, kendi sesinin yankısını okur aracılığıyla duyacak olmasının heyecanıyla da dolu. Kör Islık da bir ilk kitap.
//php print_r ($fields); ?>
20. yüzyıl - kaotik bir dönem
//php print_r ($fields); ?>
Şaka bir üstkurmaca anlatı olarak değerlendirilebilir. Daniele Mallarico, kitabınızın ana karakteri, ve kitaptaki illüstrasyonlar, künyede de belirtildiği gibi, Dario Maglionico adlı bir illüstratöre ait. Bu küçük şaka aklınıza nerden düştü?
//php print_r ($fields); ?>
Mukadder Gemici'nin öyküdeki uzun yürüyüşü, Asla Pes Etme ve Kar Makamı'nın ardından Nuh'un Kızı'yla devam ediyor.
//php print_r ($fields); ?>
Macera deyince ilk akla gelen yazarlardan biri Joseph Conrad, hiç kuşkusuz. Józef Teodor Konrad Korzeniowski adıyla Polonya’da doğan Conrad çocukluğundan beri denizci olmayı hayal ediyormuş. Annesiyle babası öldükten sonra amcasıyla birlikte Avrupa’ya gitmiş, 1874 yılında da Marsilya’dan kalkacak bir gemiye miço olarak yazılmış.
//php print_r ($fields); ?>
Tarih, coğrafya, biyoloji, antropoloji, astronomi, matematik ve daha fazlasının, -bir de tabii ki, Türkiye’nin son iki haftasına damga vuran 10 yaşındaki kristal çocuğumuz Atakan’ın deyimiyle tüm bilimlerin babası olan felsefeyi unutmayalımbir araya gelip, gidişattan her dem muzdarip kehanetlerle kâinatı yorumlamadıkları bir gün bile olmamıştır muhtemelen.