Eleştiri Arşivi
Eleştiri // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Bu dünya baştanbaşa aslı olmayan bir masal gibidir. Yeryüzünde yaşayan tüm canlılar eninde sonunda ölümle yüzleşir. Çünkü yeryüzünde her ne varsa geçici ve ölümlüdür. Mezarlıkların kapısına, şehrimize veya tesisimize “hoş geldiniz” gibi büyük harflerle yazılan Al-î Îmrân süresinin 185. ayetindeki gibi “Her canlı, ölümü tadacaktır.”
//php print_r ($fields); ?>
İnsan, gölgesiyle neyi temsil eder? Bir gölge oluşmasına yol açan gövdeyi tanıyabilir mi? Gölge ile gövdenin ortak bir ödevi, ortak bir bilinci, ortak bir düşü var mıdır? Gölge sadece bir leke midir yoksa? İnsanın yeryüzü lekesi. Işıkla, aydınlıkla yüzleşince beliren leke. Ya da salt gerçek midir gölge: İnsanın başlı başına bir karaltı olduğunun göstergesi.
//php print_r ($fields); ?>
Çocukluğun büyülü bir bahçe olduğu hep söylenir. Erginleşme ise büyü bozumudur. Masalların gücü buraya dayanır, fantastik bizi bu yüzden cezbeder. Rüyasında uçabilen çocuk, balkonun korkuluklarına yaklaşırken şüpheyle dolar, “ya uçamazsam”: Büyü bozulmuş, yetişkinliğin dümen suyuna girilmiştir artık.
//php print_r ($fields); ?>
Aşk, bir imkanlılık, bir kendini icat etme hali olarak, bize diğerinin karanlığı ile kendi karanlığımızın kucaklaştığı noktada, karanlığın kontrolümüz dışında başka hallere dönüştüğünü gösteriyor. Bir evin, sokağın, okulun, marketin, karakolun, kentlerin ve denizlerin iç yasasını tahammül edilir kılan yek sarhoşluk hali...
//php print_r ($fields); ?>
Şair Mustafa Erdem Özler yeni kitabı Tarihi Ayı Öfkesi ile bir nevi "hayvanlar üçlemesi"ni tamamladı. İlk kitabı Kelebekli Zaman (2001) ile ikinci kitabı Erdem Devesi'ni (2009) izleyen bu eserle kelebekten deveye, deveden ayıya dönüşümünü de tamamlamış oldu.
//php print_r ($fields); ?>
George Ritzer’ın üniversite öğrencilerine hazırlanmış ders kitabı niteliğindeki çalışması ‘Küresel Dünya’, dipnot ve alıntıların içinde kaybolmadan, ‘küreselleşmenin temel niteliklerini’ gözden kaçırmadan, güncel veri ve gözlemleri es geçmeden ‘toptan’ bir inceleme sunuyor.
//php print_r ($fields); ?>
Alman yazar Ralf Rothmann, Deniz Kenarında Geyikler adlı öykü kitabıyla körelmiş duyarlılıklarımıza sesleniyor.
//php print_r ($fields); ?>
“Bence bütün çocukları mezarda doğurup hemen gömmek lazım. Hiç yorulmamış olurlar.” Daha’daki bu cümleyi herhangi bir Hakan Günday kitabının içine koysanız da yerini rahatlıkla bulur. Dünya aynı dünya. Aynı, çünkü çekilir gibi değil bu hayat! Okuması, hazmetmesi bile zor. Bir yumruk boğazınıza iniyor, diğeri suratınıza, midenize çalışıyor.
//php print_r ($fields); ?>
90’ların ortalarında, internet denilen aygıt henüz ortalarda yokken, Halil Turhanlı’nın iki kitabı, alternatif müzik ve kültür meraklısı gençler olarak sığındığımız köşelerden biri olmuştu.
//php print_r ($fields); ?>
Akıl ve dürtü aynı kaynaktan doğar fakat bu kardeş oldukları manasına gelmez. Hatta akraba bile sayılmazlar çoğu kere. Akıl ve dürtü ancak birbirlerinden pek hazzetmeyen fakat gidecek başka yerleri de olmayan ev arkadaşları olabilirler ve beraber yaşamak zorunda oldukları evleri de tam olarak bizim kafatasımızdır.