Eleştiri Arşivi
Eleştiri // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Stanislaw Lem'i, 20. yüzyıl Batı “uygarlığı”nın hedef tahtasına yerleştirip ıskaladığı dâhiler listesine yazabiliriz. Bir yandan kendisinin bile farkında olmadığı Yahudi kökeni nedeniyle Nazilerin hedefi olacak, öte yandan 2. Dünya Savaşı sırasında Polonya'nın Sovyet işgali sırasında “burjuva”lığı nedeniyle Politeknik'te eğitim yapmasına izin verilmeyecektir.
//php print_r ($fields); ?>
Thomas Bernhard novellası, sert tek espresso gibi. Amras ve Watten’i okuduktan sonra koyu, şekersiz, rehavetsiz bir lezzet kaldı damağımda. Bu lezzet bana, edebiyatı da, Thomas Bernhard’ı da yanlış anladığım bir yaz ayını hatırlatıyor.
//php print_r ($fields); ?>
Çocuk ile hayal gücü arasında nasıl bir arkadaşlık olabilir: Basit bir söyleyişle, çocuk zaten hayal gücünün sonucu değil midir? Yani çocuk, hayal gücünün merkezinden gelmiştir dünyaya ve hayal ile güç arasında bir denge unsurudur. Güce dayanan hayalin sadece çocuğa teslim edildiği tek gezegen dünyadır.
//php print_r ($fields); ?>
Adını daha çok romanlarıyla duyurmasına rağmen Tahir Musa Ceylan’ın edebiyat kariyeri şiirle başlamıştı. Şiirlerini “Depresyon Şiirleri” (1988), deneme yazılarını “Fotoğraf Estetik ve Görüntü Üzerine Denemeler” (1988) kitaplarında topladı.
//php print_r ($fields); ?>
Kahramanlarının gölgesinde kalmış yazarlar vardır, sözgelimi, Tom Sawyer biraz öyledir bana göre. Kimi zaman, sevdiğim yazarlar sorulduğunda şaşırır, “Tom Sawyer,” deyiveririm. Onun kadar olmasa da, John Silver da benim için öyledir.
//php print_r ($fields); ?>
21. yüzyılın ilk on yılını geride kalmasına rağmen 20. yüzyılın hesapları hala kapanmadı. Güncelin, güncel politikanın ve magazinin peşinde koşan medyanın aksine edebiyat metinlerinde güncel olan yakın geçmiş, 20. yüzyıl ve 20. yüzyılın hayaletleri…
//php print_r ($fields); ?>
//php print_r ($fields); ?>
"Tam da burada, bu mağazada birinin bana dünyada olmayı isteyip istemediğimi sormasını diliyorum…" Gezgin Satıcı
Söylemin renkleri hangi atlastan bakarsak bakalım gücünü, okuyucu ile metin arasındaki mesafeleri yıkarak, evrensel cümleler inşa etmesinden alıyor. Dünyanın neresinde olursa olsun dilin içimizde yaşadığını hissettirecek metinlerle...
//php print_r ($fields); ?>
Geceler aşk hakkında konuşmaya başladığında, sevgililerin susmaya karar vermesi kaçınılmazdır. Geceler aşk hakkında her şeyi bilir ve sır tutamazlar. Sevgililer konuşurken gecelerin saklanması ondandır. Kabahat işlemiş çocuk gibi evin içinde bir yerlere kaybolurlar.
//php print_r ($fields); ?>
Giorgio Agamben, Nesir Fikri kitabında kesitler halinde ve kendi üslubunca farklı fikirler üzerinde durur. Her biri bağımsız olarak ve defalarca okunabilir parçalardan -daha doğrusu fikirlerden- oluşan kitapta yazar/düşünür, okuruna fikri bir kaynak sağlar; metinler, basitçe okuyanı farklı fikirlere götürür: nesir fikri, ölüm fikri, adalet fikri, hafıza fikri, fikir fikri…