Eleştiri Arşivi
Eleştiri // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
“Bir kızla öpüştün mü hiç?”
Kübra irkildi. Beklemediği bir soruydu. Esin’in dini hayata dair meraklarına alışkındı, ama böyle bir konunun dile getirilmesinden tedirgin olmuştu.
“Ha... Hayır” diyebildi.
//php print_r ($fields); ?>
Öğrencilik yıllarımda karşısına oturup özellikle Ortaçağ üzerine birkaç kez sohbet etme fırsatı bulduğum Umberto Eco'nun bir derya olduğunu düşünmüştüm. Bu düşüncemde hiçbir değişikilik olmadı. Eco'nun neredeyse her yıl Türkçeye çevrilerek yayımlanan kitapları da yalnız olmadığımı gösteriyor.
//php print_r ($fields); ?>
İlk kitaplar her zaman riskli: Ya duvara tosluyorsunuz ya da yüksekten başlayıp devamında onu aşmaya uğraşıyorsunuz. Zar atmak gibi bir şey. Üstelik böyle bir durumda ünlenmiş yazarların çokça yararlandığı “ne yazarsa yazsın, gider” türünden olanaklara da sahip değilsiniz.
//php print_r ($fields); ?>
Her bir an, her yerde, her yaştan insan acı çekiyor. Bunun böyle olduğunu gayet iyi biliyoruz. Öte yandan çoğumuz ancak, -büyük medya, STK, devlet, kurum şu bunun da pompalamasıyla-, acı çekenler çocuklar olduğunda kulak kesiliyoruz. “İsrail bombaladı, Suriye'de çatışma, Amerika işgal etti, iki terörist sağ/ölü ele geçti” başlıklı haberler ne fena ki gerçek insanların acılarını düşündürmüyor.
//php print_r ($fields); ?>
David Foster Wallace’ın ilk biyografisi Amerika’da 30 Ağustos günü yayımlandı. Biyografinin sahibi D. T.
//php print_r ($fields); ?>
Biz, adına insanoğlu/kızı denilen varlıkların dünyası kesinliklerden oluşmadığından olsa gerek, bizim için belirsizlikler çok tedirgin edicidir. Hayatımızın herhangi bir parçasında oluşabilecek ufacık bir belirsizlik dahi bizi telaşlandırmaya ve endişeye sevk etmeye yetecektir.
//php print_r ($fields); ?>
‘Ân’ın geçmişin ve geleceğin içinde devinim halindeki zaman olduğu fikrine uzak olanlar ya ‘geçmiş’in ya da ‘gelecek’in mitleştirilmesine yaklaşan bir moebius sarmalında dönüp dururlar. ‘Geçmiş’e yakın duranlar “Evvel zaman içinde ve ne güzel evvel zamanlardı onlar” hisleriyle donakalıp ân’dan kaçarlar ki bunlara sözcüğün olumsuz anlamıyla nostaljik diyoruz.
//php print_r ($fields); ?>
"İş Cinayetleri Almanağı, hayatını kaybeden işçi kardeşlerimizin herkes gibi öyküleri olduğu ve artık aramızda olmadıkları gerçeğinin unutulmaması temennisiyle hazırlandı. Umut ediyoruz ki bu çalışmanın, artmaya devam eden iş cinayetlerinin meydana gelmemesine bir nebze de olsa katkısı olur." (Adalet Arayan İşçi Aileleri, İş Cinayetleri Almanağı 2012, Giriş Bölümü)
//php print_r ($fields); ?>
Emin er-Reyhani anlatıyor:
“Kendisine teşekkür borçlu olduğum birisinin anlattığına göre; bir gün Kerh yönünde, Maude Köprüsü yakınında, nehir kenarındaki bir kahvehanenin hemen altında balık tutan bir balıkçıya sormuş:
//php print_r ($fields); ?>
Franz Kafka’nın yazdıkları, büyük yazarlardan bekleneceği gibi güncelliğini korumaz. Güncelliğini acımasızca artırır. İçinde yaşadığımız gezegen, gün geçtikçe Kafka’ya kaygı veren o tuhaf yere benzemektedir çünkü. Kafka’nın korktuğu, başımıza gelmiştir.