Dosya Arşivi
Dosya
//php print_r ($fields); ?>
Kadına yönelik şiddet, kadın cinayetleri, kadın-erkek eşitsizliği gibi sorunlar, son yıllara kadar ağırlıklı olarak odağa kadın konularak tartışıldı, incelendi, çözülmeye çalışıldı. Yakın zamanda ise bu konuların yeni bir odakta, sorunların faili olan erkekleri tartışma konusu yaparak incelendiğini görüyoruz.
//php print_r ($fields); ?>
Dili eril aklın ürünü olarak kabul eden uygarlığımızın tarihi, edebiyatta da erkek yazarların, erkek kahramanlarının görkemli hikayeleri olarak kendisini gösterir.
//php print_r ($fields); ?>
Bu sayfalarda daha önce Türkiye sinemasıyla ilgili resmi olarak kabul edilen bazı bilgiler ve rakamlar yer aldı. Tarihteki birçok “gerçek” gibi doğruluğu tartışmalı olan bu bilgilerin başını “Türk sinemasının 100. Yılı” mevzuu ve tabii ki Türk sinemasının ilk filmi kabul edilen Ayastefanos’taki Rus Abidesinin Yıkılışı çekmekte.
//php print_r ($fields); ?>
Uyarı: Taht Oyunları serisinin yayınlanmış tüm kitaplarını okumadıysanız ya da dizinin ilk dört sezonunu izlemediyseniz bu yazıyı okumamanızı öneririz.
//php print_r ($fields); ?>
Edebiyat ve sinema kol kola girmiş yaşlı bir çift gibi birbirlerini destekleyerek yürümeyi sürdürüyor. Sinemanın edebiyata ilgisi her geçen gün artadursun, bu ihtiyar çiftin dostluğu sandığınızdan daha eskilere dayanıyor ve uzun zamandır edebiyat, sinemacılara ilham veriyor. Öyle ki birçoğumuzun beğeniyle izlediği bazı filmler aslında kısa öykülere dayanıyor.
//php print_r ($fields); ?>
Vücudun görünür yerindeki bir yarayı taşımak zordur. Hele hakkında sorulan sorulara hikayesini anlatarak yanıt vermek, taşımaktan bin kat daha zordur. Bu lafı öylesine söylemiyorum, yaram olduğundan biliyorum. Şehzade Yangını isimli çizgi romanının başkarakteri Osmanlı kabadayısı Tahir’in dış görünüşünde de, kitabın kapağından itibaren en çok dikkat çeken unsur yüzündeki kocaman yara.
//php print_r ($fields); ?>
Edebiyat dünyasından bir çift seçmemiz gerekse birçoğumuz romantik aşklarıyla nam salan Romeo ve Juliet'i ya da Cathy ve Heathcliff'i seçeriz. Ama artık onlar hakkında o kadar konuşuldu, yazıldı, çizildi ki sıra başka çiftlere geldi. Kavga, şiddet, ihtiras, kaos, aldatma… Sizler için edebiyat dünyasının mutsuz evliliklerini derledik.
//php print_r ($fields); ?>
Gelişen teknolojiyle birlikte daha evvel hayatımızın merkezinde duran birçok şey tarihe karışırken, pek çok alışkanlığımız da değişti. Bu değişimin etkisi kitaplara da yansıyınca –özellikle internetin doğuşuyla birlikte– e-kitaplar, hatta elektronik kütüphaneler önce birer hayal olarak kuruldu. 2009 yılının başlarında bu fikir artık Türkiye’ye de ulaşmış bir olasılıktı.
//php print_r ($fields); ?>
Ailenizden miras ahlak anlayışının ve toplumsal normların dışına çıktığınızda, en önce en yakınlarınızdan ayrılırsınız. İğretiliği bir yaşam biçimi olarak bellemek, yalnızlık demektir, alışırsınız. İnsanların sizi bıkmadan “normalliğe” davet ettiği, hatta “deli” diye etiketlediği hayatın bu sıkışık noktalarında edebiyat bir sığınak, Tezer Özlü gibi yazarlar ise kurtarıcıdır.
//php print_r ($fields); ?>
Siyaset bilimci Hannah Arendt, 1963 tarihli Kötülüğün Sıradanlığı kitabında, Nazi Almanya’sında milyonlarca Yahudinin toplama kamplarında ölüme gönderilmesinden sorumlu SS yetkilisi Adolf Eichmann'ın Kudüs'teki yargı sürecini ele alıyor ve onun son derece normal biri olduğuna dikkat çekerek insanın içindeki kötülüğün ne derece sıradanlaşabileceğini gösteriyordu.