Dosya Arşivi
Dosya // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
“Belki de hepimiz arada sırada biraz deliriyoruzdur.”
//php print_r ($fields); ?>
Şebnem İşigüzel, geçen seneye iki roman “sığdırmıştı.” Çalışma masasının fotoğrafını çekmek üzere, bu üretkenliğinin devam ettiğini düşünerek ziyaret ettik kendisini. Yanılmamışız!
//php print_r ($fields); ?>
Ülkesini savaş nedeniyle terk edenlerin acısını, hüznünü çocuklara anlatmak zor iştir. Suriye’deki savaş nedeniyle ülkemize gelen milyonlarca göçmenin yaşadıklarından elbette yüzlerce kitap, onlarca film çıkar. Ve onların yaşadıklarını buradaki çocuklara samimi ve içten bir dille anlatmak, empati kurmalarını sağlamak da kolay iş değildir.
//php print_r ($fields); ?>
Yakın bir zaman önce, birbirinden aslında tamamen bağımsız ama aynı zamanda birbiriyle bir o kadar da iç içe iki söyleşiye katıldık. Bunlardan ilki, 29 Mart salı günü gerçekleştirilen "Kriz\felaket zamanlarında yazmaya devam etmek" başlıklı söyleşiydi.
//php print_r ($fields); ?>
Kitap Berlin’de açılıyor, Wansee’yi aşıp Kladow’a giden bir feribotta. Üzerinde smokini, elinde evrak çantasını andıran tavlası, gözlerinde görüşünü bulandıran tavla taşını andıran bir leke... Roman boyunca odağımızda olacak kumarbazımız zengin bir iş adamının malikanesine tavla oynamaya gidiyor.
//php print_r ($fields); ?>
Evine giren hırsızla yüz yüze geliyor Laura Blacklock: “Birbirimize bakarak öylece durduk. Parlayan gözlerini gözlerime dikmişti. Aklımdan binlerce düşünce geçiyordu: Telefonum hangi cehennemde? (...) Tek kelime etmedim ve kıpırdamadım da. Rüküş sabahlığımın içinde öylece dikilip titremeye başladım. (...) ‘Lütfen,’ diye geçirdim içimden.
//php print_r ($fields); ?>
John Atkinson, klasikleşmiş kitapları hayli muzip bir dille, olabilecek en kısa şekilde özetlediği projesiyle tanınan bir illüstratör. İllüstrasyonlarla bezeli bu alışılmadık "özetleri" Abridged Classics adıyla kitaplaştıran Atkinson'ın çalışmalarından birkaç tanesini seçerek Türkçeye çevirdik.
//php print_r ($fields); ?>
Tamamı “uydurma” sözcüklerden oluşan The Dictionary of Obscure Sorrows’u (Müphem Kederler Sözlüğü) duymuşsunuzdur belki.
//php print_r ($fields); ?>
“Yazılmamış oldukları için okunmaları mümkün olmayan, yani gerçekte var olmayan ve ama ‘gerçek’ kelimesini kullanırken dikkatli olmayı öğütleyen hayali kitaplardan söz edelim...” Daha önce bir yılın başında, SabitFikir’in Ocak 2015 tarihli 47. sayısında "Olmayan Kitaplar Kütüphanesi" hakkında yazmıştı F. Cihan Akkartal.
//php print_r ($fields); ?>
Vatanına borçlu olarak ölmek istemez Dağlarca. O ki şairdir nefesiyle dalgalandırmalıdır bayrağını. O ki eski bir askerdir, cepheleri bir şahin gibi tarassut etmeli, İstiklal Savaşı’na yalnız dirilerin değil ölülerin de katıldığını görmelidir. Silahlar ateşlenir de, dağ taş ateşlenmez mi! Bir millet ayağa kalkar da kurt, kuş, ağaç, böcek sessiz mi kalır!