Şahane Bir Kitap Arşivi
Şahane Bir Kitap // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Daha önce de söylemiştim, Uzun Harmanlarda Bir Davetiz Misafir'i okuduğum günden beri Türk edebiyatında beni en çok şaşırtan yazarlardan biri olageldi Sezgin Kaymaz.
//php print_r ($fields); ?>
Ot, meze, ara sıcak, balık, salata, ekmek, tatlı, likör ve kahve… Çeşitlerden de mesela, radika, şevketibostan, biberiyeli levrek marine, midyeli barbunya pilakisi, ızgarada kalamar dolması, tavada dilbalığı, zeytinli ekmek ve enginar tatlısı ve satsuma likörü ve az şekerli kahve…Bu aslında bir düş sofrası…
//php print_r ($fields); ?>
Deli Gücük: Anadolu’nun karası, Anadolu’nun karanlığı… Otlakların karaltısında, kervansarayların tozlu uğultusunda, eşkıyaların huzursuz uykularında, metruk köylerin koynunda yaşayan bir Anadolu iblisi o.
//php print_r ($fields); ?>
"Sana doymak korkunç ahmaklık olur." Aklımda en çok kalan cümle bu sanırım. Yok kitabı okuduktan sonra değil, henüz okumadan, sosyal medyada paylaşılan cümlelerden en çok aklımda kalanı bu. Ahmed Arif, sosyal medyaya paylaşım cümlesi olsun diye mi yazmış bunları yani Leylâ Erbil’e, diye sinirlenenler oldu, ne çok. E, hakları yok değil. Ama evet, neden olmasın diyorum kendi kendime.
//php print_r ($fields); ?>
Bu haftanın en şahane kitabı kallavi bir polisiye, kelimenin tam anlamıyla gerçek bir “kara” roman, yani “Tokyo Sene Sıfır”. Yazarı, yirmili yaşlarında bir süre İstanbul’da da yaşamış olan ve son yirmi yılını Japonya’da geçiren, bu sırada da ardı ardına romanları yayımlanan David Peace.
//php print_r ($fields); ?>
“Osmanlı İmparatorluğu’nun payitahtı bir üçgen biçimindedir. İki yanı deniz tarafından çevrelenir ve korunur, üçüncüsü ise Rum imparatorların hakimiyetinde inşa edilmiş olan ve şehre karadan girişi engelleyen çift sıra bir sur ile kuşatılmıştır. Sur içinde, birbirine bitişik yedi tepe üzerine inşa edilmiş binlerce ev bir amfitiyatro gibi yükselir.
//php print_r ($fields); ?>
Yemek yapmayı bir sanat haline getirenler, kültürel araştırmaların odak noktası yapanlar, anneannelerimizin mutfağını hatırlayıp yeniden baş tacı edenler, beslenme biçiminden yeni bir yaşam biçimi çıkaranlar ve daha nicesi. Bugüne kadar bütün bu tercihlere göre yazılan kitaplara rastladık ve keyifle de okuduk hepsini.
//php print_r ($fields); ?>
Consuelo, ona ailesinin verdiği isim: Meksikalı bir kadın, hizmetçilerin hizmetçisi, hiç sesi çıkmayan, durmaksızın acı çeken, katlanan ve dayanan. Connie, onun koleje gidip iki yıl burada okumayı başarmış hali, bir parça da olsa toplumun diplerinden yukarılara uzanmasını sağlayan.
//php print_r ($fields); ?>
"Duyduğum en acıklı hikaye bu. Ashburnhamları Nauheim kentinde son dokuz mevsimdir oldukça yakından- ya da hem yarım yamalak ve üsütnkörü hem de elinize giydiğiniz güzel bir eldiven kadar yakın bir ahbaplığımız vardı diyelim- tanıyorduk.