Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar



Cennetteki cehennemi gözetleme deliği

Hepimizin üç aşağı beş yukarı toplumsal bir rolü var. “Bir rol sahibi olma”nın altında ise gözden kaçan sistemler yer alır; bu sistemlere hükmeden en önemli nokta o rolün evvelden yazıldığı, hatta sabitleştirilmiş bir tekste bağımlılığıdır. Kendiliğindendir bu sistemler; farkına varılması acılı ve güç bir süreç taşıdığından kimse umursamaz.



Mark Twain'in kehaneti

Edebiyat meraklıları arasında, 1835 Missouri doğumlu Samuel Langhorne Clemens’i sanırım pek az kişi bilir; oysa, Mark Twain’in adını duymamış kimse yoktur. Modernliğin ve teknolojinin çılgın bir hızla gelişmeye başladığı bir zamanda dünyaya gelen küçük Samuel’in ideali, Mississippi nehrinde istimbot (buharlı tekne) pilotu, yani kılavuz kaptan olmaktı.



"İpe sapa gelmez" bir anlatı

Tibor Fischer 1959 İngiltere doğumlu, Macar asıllı bir yazar. 1992’de yayımlanan ilk romanıyla başarılı bir giriş yapıyor edebiyat dünyasına. Under the Frog adlı o roman, meşhur Booker Prize’ın kısa listesine girebilen ilk çıkış kitabı olma şerefine nail oluyor.



Düşüşün hikayesi

16-25 Aralık 1989'da, Romanya Devrimi bütün ülkeyi harekete geçirirken bir dönemin de bitişini haber veriyordu. Çavuşesku'nun “kalkınma hamlesi” adı altında Romanya kaynaklarını sıfırlayarak uyguladığı politikalar ve “Halkın Sarayı” ismini verdiği yapının yoksulluğa rağmen lüksle donatılması, Romanya'da sokakları insanlarla doldurup taşırmıştı.



Ezra Pound’u nasıl bilirdiniz?

Bu yazıyı yazmadan önce etrafımdaki on kişiye tek tek sordum: “Ezra Pound’u nasıl bilirdin?” On kişiden yedisi, “faşist bilirim,” dedi. Bir şairin öncelikle eserleriyle değil de, politik görüşüyle tanımlanması düşündürücü.



İnsan ruhunu sınama sayısı

Hayat, hepimize hayal kurmak için fırsat tanıdığı gibi, onları gerçekleştirebilmemiz için de bizi teşvik eder aslında. Gündelik koşuşturmamıza kapılmışken, tüm bu tekdüzeliğimizin ortasında bir kişisel devrim yapabilmemiz için bazı ipuçlarını yakalamak mümkündür.



Yıpratıcı değil, yaratıcı evlilik

Havalar ısındı, çiçekler böcekler derken evlilik mevsimi geldi çattı. Binbir türlü hayallerle birçok çift, dünya evine girecekler. Zaman zaman düşünüyorum; bu kadar fazla kişi evlenirken, bir yandan da o kadar fazla evlilik yürümüyor. İşte tam da nedenlerini anlamaya çalışırken, yakın bir zaman önce, hayatıma bir çift giriverdi ve evliliğin nasıl yürüdüğü üzerine kafa patlatmamı sağladılar.



En sıkı düğümler sorular

Kitaba, hüzünlü ve tedirgin bir bekleyişle başlıyoruz; ilk satırların ürkekliği bu. Necati Tosuner'in bizi buluşturduğu bir ruh hali. Zaman zaman elimizi nereye koyacağımızı bilemeyişimiz gibi bir belirsizlik. İki kişinin birlikteliğinin ve yalnızlığının birleşimine benziyor. Tosuner'in “ince titreşimlerle örülmüş dinginlik” deyişini andıran bir durum.



Zalim Carnero'nun en "pırıltılı" günleri

Arrastar Esa Sombra ve Morirse de Memoria pas geçildikten sonra, nihayet bir Emiliano Monge kitabı Türkçeye çevrildi. Özgün adı El Cielo Árido olan ve Saliha Nilüfer tarafından Türkçeleştirilen Bakır Gök, yayımlanışından üç yıl sonra bizlerle buluştu. 

 



BaşkaDünyalar // Uygarlığın Arızaları

2016’nın, bilimkurgu okurlarını sevindiren önemli sürprizlerinden biri de, İngiliz yazar John Wyndham’ın önde gelen iki romanının yayımlanması oldu. Önce Krizalitler, sonra da Triffidlerin Günü romanları yayımlanan Wyndham’ı çok önemli bir bilimkurgu uyarlaması vesilesiyle de tanıyoruz aslında.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.