Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar



Kendini her gün yeniden "sevdirmek"

Yaşamak için mi çalışıyoruz, çalışmak için mi yaşıyoruz? Daha aklımızla benliğimizi tam manasıyla tanımlayamazken, tercih ettiğimiz okullardan mezun olup bir iş yerinde 9-6 mesaisi için insan kaynaklarına "sevdirmeye" çalışırken buluyoruz kendimizi. Ay başında yatan maaş, ev kirası, faturalar derken bir bakmışız zaman geçiyor.



Salgın Romanları

Çok tuhaf zamanlardan geçiyoruz. Örneği, beni ilgilendiren alandan vereyim: Yale Üniversitesi’nde Fransız edebiyatı bölümünden Alice Kaplan, COVID-19 salgını dolayısıyla bugünlerde zorunlu olarak online’a dönüşen derslerinde Albert Camus’nün Veba’sını işliyor ve “Bu romanı tam da bir salgının ortasında okumak itiraf edeyim ki çok acayip bir deneyim,” diyor.



İkisi birden olmak

Bazen bir kitabı bitirdiğinizde hakkında ne söyleyeceğinizi bilemiyor, uzun süre etkisinde kalacağınız aşikar bir yolculuğun sonuna geldiğinizin gayet farkında olup, bir süre susmak istiyorsunuz.



“Doğayı insan da yaratabilir”

“Bir sözcük. Bereavement. Ya da Bereaved. Bereft. Sevdiğiniz birinin ölümü yüzünden acı çekmek. Eski İngilizcedeki, ‘yoksun bırakmak, elinden almak, el koymak, gasbetmek’ anlamlarına gelen bereafian sözcüğünden türetilmiş. Elinden almak. Yoksun bırakılmak. Herkesin başına gelir. Ama bunu tek başınıza yaşarsınız.



DündenYarına // Mucizevi yazarlar

Reşad Ekrem Koçu dünden bugüne ve hatta yarına, hiç kuşkusuz, Türkçenin en önemli tarihçilerinden, araştırmacılarından, yazarlarından biri...



Matbuat âleminde bir gezi

2010’da, New York’un meşhur, büyük sahaf ve kelepir kitapçısı Strand’den metroda okumak için Don DeLillo’nun White Noise’ını satın alan bir okurun dikkatini, kitabın önceki sahibinin kitabın içine aldığı notlarda komik bir dille yazarla dalga geçmesi, kavga etmesi dikkatini çekmiş.



Fotoğraf // Doğu’nun ışığıyla...

Bilgi, günümüzde her ne kadar dijital platformun malzemesi gibi görünse de, insanın yeryüzünde binlerce yıllık serüveninin kanıtı olan kağıdı ele alarak bilgiye ulaşmak bambaşka bir güzellik hiç kuşkusuz. Kitapların insan zihninde açtığı yolu ve kurduğu bağlantıları sözle betimlemek neredeyse olanaksız.



BaşkaDünyalar // Ölümlü dünya, sonsuz uzay

Robert Charles Wilson, Dönüş’ün daha ilk sayfasında bizi bilimkurgunun belli bir damarına doğru çekiyor.



Sonsuz av ve bir gün

Tarihi ve insan ilişkilerini bir potada eriten, anlama ve hatırlamayı romanlarının merkezine koyarken doğduğu kent Ferrara’yı da anmadan geçmeyen, hatta neredeyse tüm kitaplarında memleketine yer veren, duygu sömürüsüne yönelmeden İkinci Dünya Savaşı’nın hayatında açtığı gedikleri kurmacayla bütünleyip okura seslenen, hayatta olmayanlar ve ötekileştirilenlerle yüzleşip kendi yaşamıyla bağ kuran



Gerçeğin içinden yazmak

İçinde yaşadığınız dünyayı ve onun güncel gerçekliğini bir yandan deneyimlerken, aynı gerçekliği eşzamanlı olarak çağdaşınız bir yazarın gözünden okumak, okur ile eser arasında normalde olmayan bir ilişki kuruyor.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.