Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Şahane Bir Kitap Arşivi

Şahane Bir Kitap // En çok okunanlar



Görmüş ama gözlem yapmamış bir çağın kahramanı Holmes

“Dr. Watson size yazmaz; alazlı bir şömine ateşinin karşısından Kral VII. Edward dönemine has bir nezaketle sizinle konuşur. Sesinde sınırlar ve yapmacıklık yoktur. (…) İnce duygular Dr. Watson’ın kafasını karıştırır. Sanattan anlamaz. Yine de tıpkı yaratıcısı gibi gelmiş geçmiş en büyük öykü anlatıcılarından biridir. Sahneyi Holmes’a bıraktığı nadir anlarda Watson’ın geri dönmesini bekleriz.



Sanatın sonunun sonunda...

Bilenler bilirler 1984 yılında bir sanat eleştirmeni ve felsefeci olan Arthur C.Danto, çıkmış altmışlı yıllarda sanatın bittiğini ilan etmişti.



Edebiyatın büyülü döl yatağından, kadınsı bir anti-kahramanlık destanı

“Lavinia”, erkeğin dilinde hapsolmuş, kahramanlar çağının kahraman olamamış kahramanı, sessiz, dilsiz, soluk bir görüntü. Bir kadın, bir kraliçe; kadim Roma İmparatorluğunun temelini atacak kralların dölyatağı... Lavinia gölgelere ait belki, ama gölgelerin de bir var oluş şekli var, onları gören gözler, gördüklerini yazan kalemler... Fantastik edebiyatın büyükannesi, yaşlı dişi kurdu Ursula K.



Kahire Üçlemesi

Arapça'nın 20. yüzyıldaki en büyük romancısının magnus opum'u 52 yıl sonra nihayet Türkçe'de. Kahire Üçlemesi'nin Mart ayında yayınlanan ilk cildi Saray Gezisi'nden sonra, Işıl Alatlı'nın güzel çevirisi ile Şevk Sarayı'da geçtiğimiz ay yayınlandı. Merakla beklediğimiz üçüncü ve son cilt sonbaharda çıkacak. Hitkitap'a bu kararı ve özenli çeviri çalışması için bir alkış rica ediyoruz.



Bir uçuruma bakar gibi, Berger'a bakmak

“Her bahar zambaklar açmaya başlayınca –bir emre itaat edercesine- onların resmini yaparım. Böylesine buyurgan başka bir çiçek yoktur. Belki de taçyapraklarının açılış tarzıyla ilgili bir şey bu, adeta önceden basılmış gibi. Zambaklar kitap gibi açılır. Aynı zamanda mimarinin en küçük ve en mükemmel yapı sanatı örneğidirler.



Nedir bu normal?!

Bu dünyadan kurtulmak ve diğer dünyalara uçmak! İşte fantastiğin çıkış noktası. Kulağa sınırsız ve çılgınca geliyor, biliyorum. Ama gel gör ki tam olarak sınırsız bir hareket değildir fantastik yazarının yaptığı. Aklın aradığı en uç noktalara doğru kontrollü bir gidiştir onunkisi.



Çıkış yolu

Bilmem ki siz de benim gibi, geçirdiğimiz dünün ardından dişil bir dünya bilgisinin eksikliğini iliklerinize kadar hissediyor musunuz? Çıkış yolunun siyasi- toplumsal erkle, güçle, kâr- zarar hesaplarıyla, kılıçla, asayla açılmayacağını bir kez bir kez daha hüzünle fark ediyor musunuz?

 



Lily Bart’ın suçu ne?

Eski bir masal vardır, çocuk masalı değil de daha çok hazin bir kadın masalı: Kırmızı Pabuçlar. Öylesine fakir bir kızdır ki kahramanımız, ayakkabılarını bile kendi yapmıştır; topladığı kumaş parçalarını dikerek, kaba, tuhaf ama yine de işe yarayan pabuçlardır bunlar...



Miller ve cesetlerimize söylediği şarkılar

Henry Miller, malumunuz, bir başka adam... Evet, o sıra dışı yaşamıyla, sanatla ve sanat camiasıyla kurduğu farklı ilişkilerle bir başka...



Maceracı, hayalci, asi kadın hareketi ve umudun dönüşümü

XIX. yüzyılın sonu ile XX. yüzyılın başı, bazıları için çok farklı anlamlar ifade edebilecek bu zaman aralığı, dünya üzerindeki hemen tüm kadınlar için tek bir şeyi işaret eder: Uyanış. Üstelik hem aklın hem de ruhun uyanışı. Nasıl olmuşsa olmuş, kadınlar gündelik yaşamın, toplumsal koşulların değişmesi gerektiğine karar vermiş, değişim için kolları sıvamışlardı.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.