Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Arşivi

// En çok okunanlar



Romanın hazırlanışı I: Roman yazmak, yazmamak ya da yazacakmış gibi yapmak...

Diğerleri gibi, bir uygarlığın yazgısı olarak romandan söz etmez Roland Barthes.



Biri bizi Batı'ya anlatıyor

Orhan Pamuk, PBS’de konuşmuş (bakınız: “Bu ülkeyi seviyorum' diyen Pamuk gündeme dair konuştu” başlıklı haber), batılılara, ülkemizde her şey yolunda demiş, kısaca… Ergenekon davası, darbe tehlikesi altında olduğumuz konusunda ikna olduğunu,  ülkenin o kadar da dindar olmadığını, söylemiş.



Türkiye'nin kısmeti, bir gün gökten düşüverir mi?!

"... zor kararlar, değiştirici kararlardır. Oysa kimin cumhurbaşkanı seçilebileceğine karar vermek az çok kolaydır, evet. Ve nice belirsiz durumun bu kararla çözümlenmeyeceği bellidir. Nedir belli olmayan? Hayat pahalılığının önümüzdeki yıllarda ne ölçüde artıp halkın daha ne gibi darboğazlardan geçeceği belli değildir.



Hikâye Bir Tür Olarak İlk İnsana Kadar Dayanır..

Edebi türler arasındaki tartışmaları her zaman büyük bir keyifle izlemişimdir. Bu tartışmalar arasında kuşkusuz, hangi türün daha eski olduğuna dair tartışma, yazarları, şairleri ikiye böler. Şairler, şiirin en eski edebi tür olduğu iddiasındadırlar. Hikâyeciler ise insanın “tahkiye” etme ihtiyacından dolayı hikâye türünü ilk insana kadar dayandırırlar.

 





Sürdüremedim, sürdüremediniz, sürdüremediler...

Organik tarımın kısa süre içinde bildiğimiz anlamda tarım sektörüne, büyük şirketlere kanalize olması, beraberinde gelişen “sürdürülebilirlik” kavramının kapitalizmin bir ürünü olarak felsefeciler tarafından sorgulanmaya başlaması hayallerimizi suya düşürdü nicedir.



Sindirella’nın ayakkabısı neyden yapılmıştır?

Elimde iki kitap var, biri “Cahillikler Kitabı”nın 16. baskısı, diğeri ise “Cahillikler Kitabı 2”nin 40 bin adet yapılmış birinci baskısı. Rakamlar Türk yayıncılık sektörü düşünüldüğünde etkileyici. Hele ki “Cahillikler Kitabı”nın ilk baskısıyla sözkonusu 16. baskısı arasında sadece yaklaşık bir sene olduğu düşünülürse...



Herkes kendi canavarını arar!

“Canavarların varlığı insanoğluna dair ne anlatıyor bizlere? Binlerce yıldan beri varlıklarını nasıl sürdürüyorlar ve niçin evrensel bir olgu gibi görünüyorlar? Japonya’da ve eski Yunan dünyasında aynı tek gözlü devler, Avrupa’da ve Çin’de aynı ejderhalar niçin karşımıza çıkıyor?”



Romanın Hazırlanışı 2: Arzusu, Umudu, Endişesi, Sıkıntısı, Kutsallığı ve Deliliği ile Yazmak

Birkaç hafta önce Roland Barthes’ın “Romanın Hazırlanışı 1 Yaşamdan Yapıta” adlı çalışmasının  sayfalarını karıştırmıştık.



Kitaplardaki bölüm aralarına da reklam alınsın artık!

Elif Şafak’ın bir reklamda oynaması çok konuşuldu, hala da konuşuluyor, tartışılmaya devam ediyor. Neden? Toplumumuzdaki yüksek edebiyat duyarlığı mı? Yoksa edebiyatın ve edebiyatçının hala içimizdeki o kutsal yerde oturmasından mı? Bütün bunların etkisi az olmakla beraber vardır var olmasına ya asıl sebep, sanırım reklamın, reklam düşüncesinin kendisi.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.